Wednesday, September 17, 2008

Kürd Tarih Kurumu

Aynen sanatçıların kurumlaşma ihtiyacı gibi, Kürd Aydınlanması´nın ışığını merak eden, arayan ona ihtiyaç duyan insanların onu bulabilecekleri yıkılmaz, ve her türlü politik yalpalanmayı atlatabilecek en önemli kuruluşu bir an önce gecikmeksizin kurulması gereken Kürd Tarih Kurumu olacaktır.

Kurd Tarih kurumu Süleyman Deveci Geçtiğimiz Pazar günü Hamburg´da Kürd Yazar ve Sanatçılar Clubü´nün organizesi ile Kürdistanlı tanınmış Ressam ve Yazar Nuri Aslan´ın galerisinde (Galeri Enlil) “Sanatsal kurumlaşmanın çıkmazları” isimli Sayın Aslan´ın sunduğu bir söyleşi ve tartışma toplantısı gerçekleşti. Durum yürekler acısından daha acı. Değil sanatsal, kültürel kurumlaşma gibi bir mantığın veya politikanın gündem olabileceğine dair ufukta ve gelecekte bir ihtimalin olabileceğine benzer bir umut, kesin saptama neden politikanın böyle bir ihtiyacı olsun, bu görevi onlara yüklemek haksızlık mantığı ortaya çıktı. Ki buna herhalde kimse de o kadar itirazda bulunamaz. Zira görünen gerçekliğimiz kısır bir döngünün aynen devam kararlarının alındığı, bilinen ve alışılmış politikaların gelecek yıllarımızı belirleyeceği ortada. Bu anlamda iş yine sanatçılarımızın bireysel yaratıcılıklarında, Kürd dayanışmasında, iman ve inançta, kararlılık ve kendine güven de yatıyor.

Bu anlamda benzer bir mantığı bendeniz de Kürdlerin ciddi ve saygın bir Tarih Kurumu´na ihtiyaçları olduğunu yıllardır iddia eder dururum, artık bunu da konuşmanın vakti geldi derim. Bu haliyle bile az sayılmayacak Kürdoloji Enstitülerini ciddiye alıp Kürd tarihi ile ulusal veya uluslararası saygınlığı olabilecek samimi ve kapsamlı eserler verdiklerini söylemek için insanın tarih bilincinin sıfırın altında olması gerekir. Bu anlamda salt tarihimiz ile ilgilenen ciddi ve bilimsel bir yapılanma kastedilen.

Saygın bir Kürd aydını benim “Kürd Aydınlanması” bunun ışığı gibi iddialarımın aşırı duygusal, rasyonalizmden uzak, olmayan bir şeyi zorlayarak varmış gibi iddia ettiğimi ileri sürer durur. Oysa ben Kürd Aydınlanması´nın ışığını tabiki Kürdistlanlı politikacılardan, hareketlerden görmedim, almadım, öğrenmedim, yenilgiler psikozundan da, saçma sapan yalancı teoriler üretmek insanı gülünç duruma düşürür. Ama ortada mevcut bir ışığı, aydınlanmayı görmemek için de illa da kör olmak gerekmez. Konuyu biraz açmaya çalışayım o ışık nerede, merak edip arayanlar onu nerede bulabilirler:

Tanıyanlar bilir bilmez bugüne kadar yazmış olduğum 11 kitabımın henüz yayınlanan ilki Kürd tarihinden kendimce önemli gördüğüm şahsiyetlerin portrelerini anlatan ve bilerek ve isteyerek Almanca yazmış olduğum Kürd Tarihinden İnsanlar (Menschen aus der Geschichte der Kurden) idi. Kitabın kapağını yayınevi kendi hazırladığından, ki onlar bile Kürtlerin bayrağını bilir iken, tanıdığım o kadar entelektüel geçinen Kürd sırf bu kapaktan dolayı kitabı ya yok saydı, ya görmezden geldi, okumadı, okutmadı, hala bugün bile yokmuş muamelesi yapar. 8. yy´dan 19. yüzyıla kadar kendimce önemli gördüğüm hemen her yüzyıldan bir örnekle Kürterin tarihe nasıl önemli şahsiyetleri ile damgalarını vurduklarını göstermeye çalıştım. Her ortaya çıkan sesi onur saydım, ve gelecek kuşakların bu tarihe buralarda sahip çıkmalarını örnek olsun diye bura dili ile yazdım. Hemen mevcut her Kürdistani kurum ve yapıya kitap ile ilgili, tanıtma, toplantı, okuma, konuşma gibi önerilerle gittiğimde aldığım tek tepki olumsuz yanıtlar oldu. Ki bu bende ve bana işin özünün asıl muhabbetin kesinlikle Kürtlük, Kürdistan, geçmişimiz, geleceğimiz olmadığını çok kolay ve basit bir şekilde gösterdi. Tabi ki bu ilgisizlik ve tepkisizlik beni daha bir kamçıladı, ben de Kürd tarihine daha bir girer oldum. Ve adı geçen, savunduğum, büyük harflerle iddia ettiğim Kürd Aydınlanması´nın ışığının Kürtlerin tarihlerinin derinliklerinde olduğunu keşfettim. O ışığı arayan Kürd tarihinin insanlık kadar eski hemen her evresinde görebilir.

Kürt tarihi deyince akla Şerifxan, Mehmet Emin Zeki Bey dışında kimse gelmez. Yeni dönemde ise ciddi olarak E. Xemgin, ve Tori´nin dışında iki isim daha yoktur. Tabi ki tek tük, belirli dönemleri, isyanları, kesiti anlatan bazı eserleri yaratıcı Kürtler vermiyor değil, ama yetersiz den öte, her türlü bütünlüğe uzak ve o herkesin yararlanması gereken ışığın parıltısını yansıtmakta yetersiz. Aynen sanatçıların kurumlaşma ihtiyacı gibi, Kürd Aydınlanması´nın ışığını merak eden, arayan ona ihtiyaç duyan insanların onu bulabilecekleri yıkılmaz, ve her türlü politik yalpalanmayı atlatabilecek en önemli kuruluşu bir an önce gecikmeksizin kurulması gereken Kürd Tarih Kurumu olacaktır.

sueleymandeveci@hotmail.de      www.Kurdistan-post.org

0 Yorum: