12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından üniversite öğrencilerinin politik etkinliğini önlemek için kurulan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 27. kuruluş yıldönümünde de çeşitli eylemlerle protesto edildi. Amed, Ankara, Siirt, Hatay, Mersin, Adana, Aydın, İzmir ve Malatya’da öğrenciler tarafından yapılan protesto yürüyüşü ve açıklamalarda, YÖK’ün lağvedilerek üniversitelerin özgür, demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturulması, anadilde eğitim hakkının tanınması talebi öne çıktı. Açıklamalara sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katılarak destek verdi. AMED Dicle Üniversitesi öğrencileri Eğitim Fakültesi önünde bir araya gelen çok sayıda öğrenci, davul zurna eşliğinde halay çekti. Daha sonra öğrenciler Rektörlüğe doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında “Anadilde eğitim hakkı verilmeli”, “Bilimsel eğitim istiyoruz”, “Ateşle oynamayın” dövizleri taşındı. Yürüyüşte “Bê ziman, jîyan nabe”, “Em zimanê xwê dixwazin”, “Polis dışarı”, “Zanîngahê azad daxwazim” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından Rektörlük önünde basın açıklaması yapıldı. Öğrenciler adına açıklamayı okuyan Ahmet Turuncul, 12 Eylül darbesinin ardından YÖK’ün “gayrimeşru çocuk” olarak doğduğunu belirtti. Üniversitelerin YÖK ile birlikte demokratik ve özgür düşünme yetisini kaybettiğini ve Kürt gençlerinin en insani hakkı olan anadil eğitiminin engellendiğine dikkat çeken Turuncul, şu taleplerde bulundu: “Üniversiteler özgür, demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturulmalı. Parasız, bilimsel ve anadilde eğitim taleplerimiz yerine getirilmeli. Gözaltına alınan öğrenci arkadaşlarımız biran önce serbest bırakılmalı ve üniversitemizde Kürdoloji Enstitüsü kurularak Kürt dili ve Edebiyatı bölümünün açılması ve bu dalda öğretim görevlilerinin yerleştirilmesini istiyoruz.” Açıklamaya Tümbel-Sen Şube Başkanı Edip Yaşar, Eğitim Sen Şubesi Başkanı Abdullah Karahan, BES yöneticileri de destek verdi. Bir konuşma yapan Abdullah Karahan, Kürtçenin eğitim ve kamu alanlarında kullanılması için hükümetin gerekli yasal düzenlemeleri yapması gerektiğini söyledi. Öğrenciler eylemlerine Fen Edebiyat Fakültesi’ne kadar yürüyerek son verdi. SİİRT Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler, basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, İHD, Eğitim Sen, SES, BES ve Tüm Bel-Sen Siirt Şubesi üyeleri de destek verdi. “Bijî zaningeha Azad”, “Kahrolsun 12 Eylül faşizmi” sloganlarının atıldığı açıklamada, “Perwerdehiya zimanê xwe dixwazin”, “Anadilde Eğitim İstiyoruz”, pankartları taşındı. Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi (YDGM) Üyesi Halim Aslan, üniversitelerin eşit, özgür ve demokratik bir karaktere sahip olması için mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. Aslan, şu taleplerde bulundu: “Üniversiteler siyasal iktidarların etki alanında olmaktan çıkarılmalı, üniversitelerin tüm kurumlardan, siyasi iktidardan ve sermayeden bağımsız olarak kendi kararlarını almaları sağlanmalıdır. Eğitim her düzeyde üretken ve üretimden yana olmalı, üretim ve eğitimin iç içe olduğu bir eğitim anlayışı hakim kılınmalıdır. Eğitiminin her kademesi parasız olmalı, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Üniversitelerde giriş sınavları kaldırılmalı, herkese eğitim hakkı tanınmalıdır. İsteği ve yeteneği göz önünde bulundurularak herkese üniversitede eğitim görme olanağı sağlanmalıdır. Anadilde eğitim hakkı herkese tanınmalıdır. Bireylerin kendi kültürel ve ulusal kimlikleri, dilleri hiçbir baskıya maruz kalmamalı, milliyetçi ve şoven eğittim anlayışı üniversitelerden uzaklaştırılmalıdır. Hak arama mücadelesi yürüten öğrencileri sindirme aracı olarak uygulanan soruşturma terörüne son verilmelidir.” ANKARA Darbe Karşıtı Platform, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan Devrimci 78’ liler Federasyonu Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, YÖK’ün asıl amacının toplumsal muhalefetin üniversitelerdeki ilerleyişi durdurmak olduğunu ve gençliğin devrimci hareketlere katılımının engellemek istediğini söyledi. YÖK’ün üniversitelerde okuyan sol düşünceli binlerce öğrencinin eğitim haklarını ellerinden aldığını dile getiren Sümbüloğlu, YÖK’ün özgür düşünceye ve bilime darbe vurduğunu belirti. YÖK’ün kurumsal olarak kaldırılması gerektiğine vurgu yapan Sünbüloğlu, üniversitelerin demokratik, çağdaş ve toplumsal nitelikleriyle yeniden oluşturulmasını isteyerek, şunları kaydetti: “Bütün üniversitelerimiz, bir an önce lağvedilmesi gereken YÖK’le yaratılan kendi lanetli tarihinden arınmak için daha ne bekliyor? Senatolar, rektörlükler, dekanlıklar, öğretim elemanları, öğrenciler, üniversite çalışanları kurumlarını bu utançtan kurtarmalı ve derhal darbeci generallere verilen fahri doktora unvanları, şiltler, cübbeler geri alınmalı, isimleri üniversite kapılarından, dersliklerden amfilerden silinmelidir.” Öte yandan Ankara’da YÖK protestosu öncesi hemen hemen bütün üniversitelerin bulunduğu noktalarda yoğun polisiye önlemleri alındı. Cebeci Semti’nden Kızılay’a kadar 12 polis panzeri, onlarca polis aracı ve yüzlerce polis yol boyunca barikat kurdu. Öte yandan, Cebeci’de 6 Kasım günü bütün sınıflara sınav konulması ise “YÖK eylemlerine katılımı engelleme girişimi” olarak değerlendirildi. İZMİR Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde bir araya gelen Öğrenci Kollektifleri, Geleceğimizi İstiyoruz İnisiyatifi ve Yeni Demokratik Gençlik üyesi üniversite öğrencileri, AKP Konak İlçe binası önüne yürüdü. Eylem nedeniyle AKP Konak İlçe binası önünde yoğun polisiye önlemleri alındı. AKP İlçe binası önünde yapılan açıklamayı okuyan Aycan Tekin, 27 yıl önce askeri darbe ile kurulan YÖK’ün bugün de meşruiyetinin olmadığını belirterek, “YÖK’ün üniversitelerimizin zaptu rap altına alınması, toplumsal özünden, eleştirel aklından, eşit, parasız kamusal hizmet içeriğinden, aydın yetiştiren bir kurum olma misyonundan arındırılması için kurulmuş bir kurum olduğu herkesin malumuydu. YÖK, Doğramacı’dan Yusuf Ziya Özcan’a bu işlevini hiç yitirmedi” dedi. Kürt halkına karşı yürütülen inkar ve imha politikalarının uygulamacısı olarak iktidarını sürdüren AKP Hükümeti’nin de YÖK eliyle üniversiteleri özelleştirdiğini ifade eden Tekin, tüm bunlara karşı çıkan ilerici, devrimci, demokrat öğrencilerin polis, jandarma ve sivil faşistler gibi güçlerle sindirilmeye çalışıldığını söyledi. AYDIN Aydın’da Adnan Menderes Üniversitesi’nde de YÖK protesto edildi. Selvi Yolu’nda bir araya gelen Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisleri (YDGM) ve Geleceğimizi İstiyoruz Aydın Girişimi üyesi öğrenciler ortak basın açıklaması yaptı. Öğrenciler, anadilde eğitim ve üniversitelerin özerk-demokratik yönetimlere kavuşturulması taleplerinde bulundu. MERSİN Eğitim Sen Mersin Şubesi, Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampüsü kapısı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya KESK Mersin Şubeler Platformu Sözcüsü Recep Kara, Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Antmen, SES Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, İHD Mersin Şube Başkanı Mirze Mehmet Söylemez’in yanı sıra KESK’e bağlı sendika üyeleri katıldı. Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Antmen, üniversitelerin siyasal iktidarın birer etki alanı olmaktan çıkartılması gerektiğini belirterek, “Topluma ve insanlığa karşı sorumlu, özerk-bilimsel ve demokratik bir üniversite talebinin gerçekleşmesi, başta YÖK ve siyasi iktidar olmak üzere, üniversiteleri birer egemenlik alanı haline getirmeye çalışan her türden yapı ve anlayışlara karşı mücadele ile mümkündür” dedi. Antmen, üniversitelerin bütün bileşenleriyle birlikte özgür, eşit ve demokratik bir Türkiye, özerk-demokratik ve kamusal bir üniversite için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. ADANA Çukurova Üniversitesi öğrencileri yemekhane önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “YÖK kalkacak, polis gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Em perwerdahiya zimane xwe dixwazin” pankartı açıldı. Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Güler Türk, YÖK’ün başta Kürt halkı olmak üzere, Türk olmayan hiçbir ulusun kültürünü tanımayan, dilini inkar eden, şovenizm zehrinin öğrenci gençliğine zerk edilmesini isteyen ırkçı bir kurum olduğuna dikkat çekti. Türk, her ulusun kendi dilini ve kültürünü yaşatabilmesi gerektiğini belirterek Kürt halkının anadilde eğitim ve üniversitelerde Kürdoloji bölümleri açılması taleplerinin meşru olduğunu söyledi. Açıklamanın ardından öğrenciler, R-1 dersliği önüne doğru yürüyüşe geçti. “Üniversiteler, gözaltılar, soruşturmalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını atan öğrenciler, şarkılar eşliğinde bir süre halay çektikten sonra dağıldı. HATAY Hatay’da da öğrenciler Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi içinde yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardından açıklama yapan MKÜ Öğrenci Derneği Başkanı Semra Yıldırım, YÖK’ün kaldırılmasını istedi. Yıldırım, anadilde eğitim hakkının verilmesini talep etti. MALATYA Malatya’da Eğitim Sen, Emek Gençliği, Demokratik Öğrenci Derneği, YDG, DHP, Genç-Sen’lilerin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi Malatya Merkez Postanesi önünde basın açıklaması yaptı. Öğrenciler adına açıklamayı yapan Mustafa Naci Toper, “Kürt ve Türk gençliğinin talepleri görmezden geliniyor. Özellikle Kürt gençliği üzerindeki baskılar arttırılıyor. Son günlerde anadilde eğitim talebinde bulunan birçok üniversite öğrencisi tutuklandı. Bu tutuklamaları kınıyoruz. Bu topraklarda yaşayan, milyonlarla ifade edilen bir halkın dili toplumun ileri unsurları olan üniversitelerde baskılanıyor” diye konuştu. Üniversitelerin özerk, bilimsel ve demokratik kurumlar olması gerektiğine işaret eden Toper, “Üniversitelerde Kürdoloji bölümleri açılmalı, Kürtçe eğitim verilmelidir” dedi. İSTANBUL YÖK protestolarının yapılacağı Beyazıt Meydanı’nda sabahın erken saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemleri alındı. Panzerlerin yanı sıra çevre binaların çatılarına keskin nişancı özel harekat timleri yerleştirildi. Gün boyu İstanbul Üniversitesi’nin ana kapısı önünde öğrenciler YÖK’ü, AKP’yi ve Beyazıt Öğrenci Katliamı davasının zaman aşımından dolayı düşmesini protesto etti. Öğrencilerin yanı sıra Eğitim Sen ve Devrimci 78’liler Federasyonu da YÖK’ü protesto etti. DİHA/HABER MERKEZİ YENİ ÖZGÜR POLİTİKA |