TZPKurdi'nin başlattığı, 'Êdi Bes e Kürt diline eğitim hakkı tanınsın' kampanyası giderek, büyüyor. Kampanya kapsamında İzmir, Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi ve Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde binlerce kişi, anadilde eğitim hakkının tanınması için yürüyüş yaptı. Diyarbakır TZPKurdi'nin başlatmış olduğu anadilde eğitim kampanyası kapsamında Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde DTP İlçe Örgütü binası önünde iki bini aşkın kişi bir araya geldi. Burada, 'Zimane me hebuna meye', 'Edi Bes ê', 'Biz ana dilimizde eğitim istiyoruz', 'Bıla zarokeme bı kurdi perwerde bıbine', 'Xuner bı kurdi xeşe' pankartları açılırken, 'Ez zımane dayika xwe dıxazım', 'Be zıman jiyan nabe', 'Ana dil haktır istiyorum alacağım', 'Asimilasyon insanlık suçudur' şeklinde dövizler taşındı. Çocukların 'Yeter artık anadilimde eğitim istiyorum' yazılı Kürtçe ve Türkçe pankartları taşımaları dikkat çekerken, yürüyüşe DEP eski Milletvekili Selim Sadak, Bismil Belediye Başkanı Şükran Aydın, Bismil Barış Anneleri İnisiyatifi Kürt Yazarlar Derneği Başkanı İrfan Babaoğlu, Bismil Kültür ve Sanat Derneği (BİS-DER) Yönetici ve üyeleri, DTP Bislim İlçe Başkanı Galip Kandemir'de katıldı. DTP İlçe binasın önünden 'Be serok jiyan na be' ' Em zımane dayika xwe dixwazi' 'Zimane me rumetameye', 'Be zıman jiyan nabe' sloganları ve erbaneler eşliğinde Belediye Meydanı'na doğru yürüyüşe geçildi. Kadınların özellikle ulusal kıyafetleri ile yürüyüşe katılmaları dikkat çekti. Yürüyüşe katılan çocukların 'Biji serok Apo' şeklinde slogan atması üzerine polisler yürüyüş kolunun önünü keserek, sloganlar atılırsa yürüyüşe izin vermeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine polis ile kitle arasında gerginlik yaşandı. DEP eski Milletvekili Selim Sadak, polisin tavrına tepki göstererek, ana dilde eğitim istemenin suç olmadığını söyledi. Yaşanan gerginliğin ardından yürüyüş sürerken, polisin çocuklara çikolata dağıtması dikkat çekti. Çocuklar çikolatalarını aldıktan slogan atarak yürüyüşe devam ettiler. 'Çağ dışı politikalardan vazgeçin' Belediye Meydanı'na kadar sloganlarla yürüyen kitle adına DTP Bismil İlçe Başkanı Garip Kandemir, açıklamayı Kürtçe yaptı. Kürt halkının binlerce yıldır Mezopotamya toprakları üzerinde yaşadığını ve bu toprakların üzerinde bir çok medeniyetin de kurulmasına da öncülük ettiğini vurgulayarak, 'Türk yetkilileri ana dil eğitim konusunda çağ dışı ve gerici politikaların vazgeçmelidir. Kürt kimliği ve dilini kabul etmelidir. Hiç bir dil diğer dillerin engeli olmadığı gibi Kürt dili de Türk dilinin önünde engel değildir. Kürt dilinin resmileşmesi ve tanınması Türk diline zarar teşkil etmez' dedi. 'Kürt halkından özür dilenmelidir' Kandemir, taleplerini de şu şekilde dile getirdi: 'Bu sorunların demokratik bir tarzda çözülmesi için en iyi model demokratik özgür bir cumhuriyet sistemidir. Devlet Kürt dilini resmi dil olarak kabullenmeli ve geliştirilmesi önündeki tüm hukuki engeller kaldırılmalıdır. Kürt dili ana okullardan başlayarak üniversitelere kadar eğitim dili olmalıdır. Devlet Kürt kültür ve dili üzerinde bugüne kadar yaptığı asimilasyon politikalarından dolayı Kürt halkından özür dilemelidir ve Kürt dili üzerinde yaratılan bu tahribattan dolayı pozitif ayrımcılık yapmalıdır. Kürt yerleşim yerlerin asıl isimleri yer almalı ve resmi olarak ta bu isimler kullanılmalıdır. Kürtçe yapılan ibadetlerin önündeki engeller kaldırılmalıdır.' 'Anadil olmadan yaşam olmaz' DEP eski Milletvekili Selim Sadak, bugünler rahat gelinmediği söyleyerek, 'Şu anda yazılan Kürtçe pankart ve dövizler öyle rahat olmadı. Bunun için bir çok bedel ödendi. Bu çocuklar rahatça 'ana dilimi istiyorum' demeleri için Kürtler büyük bedeller ödedi. Ana dil olmadan yaşam da olmaz' dedi. 'Kimin dilini kimin kültürünü kimden alıyorlar' diyen Sadak, polisin 'çocukları neden buraya getirdiniz' şeklindeki uyarılara da cevap vererek, 'Herkesten çok çocukların dillerine kültürlerin ihtiyaçları var. Kürt çocuklarının dünya çocukları gibi dillerini kullanma hakkı vardır. Sonuna kadar da sahip çıkacaklardır' diye konuştu. Sadak, son olarak Kürtçe, 'Dilimiz varsa biz varız. Dilim onurumdur' sloganını atarak, herkesin ana diline sahip çıkmasını istedi. Sadak'ın açıklamasının ardından arbeneler çalınarak sloganlar atılarak tekrar DTP İlçe binası önüne kadar yürüyüş yapıldı. Burada kitle sessizce dağıldı. Urfa Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde DTP İlçe Başkan Adnan Etli, Belediye Başkanı Emrullah Cin, DÖKH aktivistleri ve DTP yöneticilerinin aralarında bulunduğu yaklaşık bin kişi Dumlupınar İlköğretim Okulu önünde bir araya geldi. Burada kitle adına açıklama yapan Lise 2. sınıf öğrencisi Nupelda Bardakçı, onurlu bir yaşam içi taleplerini dillendireceklerini belirtti. Yıllardır devam eden asimilasyon politikalarına karşı çıkmak için biraraya geldiklerini söyleyen Bardakçı, 'Bugün Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi bizde burada anadilimizde eğitim için bir araya geldik. Biz öğrenciler, yaşam gerekçemiz olan dilimizi istiyoruz' dedi. Yapılan açıklamanın ardından kalabalık kitle çarşı merkezine doğru yürüyüşe geçti. 'Be serok jîyan nabe', 'Be ziman jîyan nabe' ve ''Öcalan' sloganlarının atıldığı yürüyüşte, 'Em zimane xwe dixwazin', 'Be ziman jîyan nabe' ve 'Em perwerdeya kurdî dixwazin' yazılı dövizler taşındı. Karacadağ Caddesi'ne kadar yürüyen kitle daha sonra olaysız bir şekilde sonra dağıldı. İzmir TZPKurdi İzmir Komisyonunun çağrısı üzerine, kampanya çerçevesinde MKM İzmir önünden Eski Sümer Bank önüne kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe DTP, SDP, EMEP, ESP, Eğitim Sen İzmir 2,4,6 Nolu Şube, MKM, DÖKH ve Azadiya Welat çalışanlarının yanı sıra yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Yürüyüşte 'Em perwerdeya kurdî dixwazin' yazılı pankartı taşınırken, 'Kinem kurdin em' ve 'Be ziman jîyan nabe' sloganları atıldı. Yürüyüşte, özellikle çocukların okul kıyafeti ile katılması dikkat çekti. Kitle Eski Sümer Bank önüne gelince, banka önünde bekleyen yaklaşık yüz kişi kitleyi alkış ve sloganlarla karşıladı. Yürüyüşün ardından basın açıklamasını TZPKurdi çalışanı Serdar Balcı Kürtçe ve DTP İzmir İl Başkanı Nametullah Epözdemir Türkçe olarak okudu. Açıklamayı Kürtçe yapan Balcı, nüfusları 40 milyona ulaşan Kürtlerin dillerini ve kültürlerini yaşamak istediğini söyledi. Kürt kültürü ve dili üzerindeki baskıların son bulmasını isteyen Balcı, 'Baskıların son bulmamasının AB yolundaki Türkiye'ye zarar verdiğini söyledi. Kampanya çerçevesinde diline sahip çıkan Kürtler gerekirse çocuklarını okula göndermeyecek ve çeşitli eylemlerle devam edeceğiz' diye konuştu. Her halkın kendi kültürünü koruma ve geliştirme hakkı olduğunu belirten Balcı, şunları söyledi: 'Kürtler diğer halklar gibi görevlerini yerine getirmektedirler. Ancak sadece Türk halkının hakları vardır. Çok kültürlülük ve dillik modern çağın en önemli unsurlarından biridir. Asimilasyon ise çağın insanlık suçudur. Ancak Türkiye'de halen asimile ve inkarda ısrar edilmektedir. Bu köhne zihniyetten vazgeçilmelidir.' Daha sonra taleplerini sıralayan Balcı, Kürtçe'nin resmi olarak tanınması, yasal güvence altına alınması, eğitim dili olması, üniversitelerde Kurdoloji bölümünün açılması, dil üzerindeki baskıların azaltılarak, devlet nezdinde geliştirilmesi için destek verilmesi, Kürtçe sorununun çözülmesi için Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi, kreşten üniversiteye kadar Kürt dilinin yasallaşması, Kürt yerleşim yerlerine orjinal isimlerin verilmesi ve dil önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. Açıklamanın ardından kitle DTP İlçe binasına kadar yürüyüş yapmak istedi. Yürüyüş engelleyen polisin yolu kapatması üzerine kitle oturma eylemi yaptı. Yapılan görüşmelerin ardından polisin yürüyüşe izin vermesi üzerine kitle sloganlarla DTP ilçe binası önüne kadar yürüyüş yaptı. Polis DTP binasının olduğu alanı abluka altına alındı. İlçe binası önünde kitle ablukadan dolayı çıkamıyor. Bekleyiş sürüyor. HABER MERKEZİ-DİHA |