Thursday, August 28, 2008
Talabani vasiyetinde “Barham Salih Cumhurbaşkanı olsun” dedi
KurdTime : Thursday, August 28, 2008 0 Yorum
Polis ve Doktordan (!) Kürde kimliksizlik İşkencesi
Bitlis’in Hizan İlçesi’nden İstanbul’a göç ettirilen bir ailenin mensubu olan 18 yaşındaki Adem Deniz, İHD’ye başvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. Yeşil Kart başvurusu için kimliğini ailesine bıraktığını ve bundan dolayı üzerinde kimliğinin olmadığını söyleyen Deniz, başından geçenleri şöyle anlattı: “Geçen cuma günü çalıştığım tekstil atölyesinden arkadaşlarımla birlikte eve giderken polisler kimlik kontrolü yaptı. Üzerimde kimlik yoktu. Polislere kimliğimi Yeşil Kart başvurusu için aileme bıraktığımı söyledim. Ama bana ‘Hayır sen yalan atıyorsun. Siz pis yağmacılarsınız’ dedi. Ben de burada çalıştığımı ve hakaret etme hakkının olmadığını söyledim. Bunun üzerine beni vurmaya başladılar. O sırada yanımda bulunan arkadaşlarım olaya tepki gösterdi. Beni yere uzattılar. Polisin birinin ayakları yüzümdeydi diğeri ise bacaklarımı tutmuştu. Yanımdaki arkadaşların polise tepki göstermesiyle olay yerine iki ekip otosu daha geldi. Beni ve yanımda bulunan 3 arkadaşımı da alarak Kuştepe Polis Karakolu’na götürdüler.” Karakolda polisler tarafından tekme tokat karşılandıklarını ifade eden Deniz, “Ellerimiz ters kelepçeli halde karakola girdik. O sırada etrafta bulunan polisler küfür ederek vurmaya başladılar. Sanki karakol değil, cehennemdi. 4 saat karakolda kaldıktan sonra polisler bizi hastaneye götürdü.” |
KurdTime : Thursday, August 28, 2008 0 Yorum
FKB : Iraklılar 140.Maddeyi Askerî Güçle Engellemek istiyor
KurdTime : Thursday, August 28, 2008 0 Yorum
ABD PKK'ye karşı FKÖ planına sarıldı
ABD'den FKÖ planı Türkiye'nin hesaplarının yanısıra ABD'nin de PKK'ye yönelik önemli hesapları bulunduğu, bu hesaplarını ise PKK'ye karşı Türkiye'ye destek vererek hayata geçirmeye çalıştığı bildiriliyor. Uzmanlar, özellikle FKÖ'ye karşı hayata geçirilen plana dikkat çekiyor. ABD, bugün Hizbullah'ın denetiminde bulunan Güney Lübnan'ı kontrol altında tutan FKÖ'ye karşı İsrail'le birlikte 1982'de kapsamlı bir işgal harekatı başlattı. İşgal sonrasında FKÖ örgütlenmesi büyük oranda tasfiye edilirken, uzun yıllar Suriye'nin bölgede sınırlandırılması amacıyla 'güvenli bölge' adıyla Güney Lübnan'da tampon bölge oluşturdu ve FKÖ karargahı ise Beyrut'u terk ederek Tunus'a yerleşmek zorunda kaldı. Gücü sınırlandırılan FKÖ'nün pazarlık gücü büyük oranda düşerken, yönetim kadrosu ise daha sonra 1993'te Oslo süreciyle başlayan ve hala süren barış süreçleriyle oyalandı. Böylece Filistin sorunu FKÖ'nün inisiyatifinden çıktı ve büyük oranda bölgede söz sahibi olmak isteyen güçlerin elinde bir koz olarak kaldı. Uzmanlar, ABD'nin PKK'ye de benzer bir etkisizleştirme planını dayattığına dikkat çekiyor. Buna göre ABD, Güney'de PKK'nin darbe almasını, Türkiye'nin bir tampon bölge oluşturmasını, PKK'nin Kandil gibi, hem Türkiye'den uzak ve Bölge illeriyle büyük oranda irtibatının kesilebileceği, hem de daha rahat kontrol altına alınabileceği bir alanda sınırlandırılmasını istiyor. Böylece İran, Türkiye ve Suriye'de büyük etkisi olan PKK'nin kontrol altına alınmış hali, Kürt sorununda inisiyatifin tamamen ABD'nin eline geçmesini sağlayacak. |
“PKK militanlarını tek tek helikopterden alevlerin içine attılar”
'10 Mayıs 1994 günü 3 PKK gerillası ile cobra helikopterine bindirildim. Öğleden önce 11 sularıydı. Köylüler toprağı temizlemek için otları yakıyordu, her yer alev alevdi. Önce Abdurrahman'ı attılar alevlerin arasına, bize zorla izlettiler. Sonra Zelal ve Bermal'in elbiselerini yırtıp, bedenlerine dokundular. Bu kez önce Bermal'i, sonra Zelal'i ittiler...' Bu sözler 1994 yılında gözaltına alınan T.P'ye ait. Tutulduğu okuldan kaçan T.P, yaşadıklarını İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne (HRW) anlattı. HRW anlatılanlar üzerine şikayette bulundu. Ancak aradan geçen 14 yılda hiçbir işlem yapılmadı.
İnfaz edilen iki gerillanın kimlikleri açıklandı |
Sanatçı Brader Türkiye’de gözaltına alındı
Aktüel Bakış Hollanda’dan İstanbul’a gelen Kürt sanatçı Brader Musiki Atatürk havalanında uçaktan iner inmez gözaltına alındı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza’nın aldığı tutuklama kararından dolayı halen İstanbul Atatürk Havaalanı Polis Karakolunda tutulan Brader Musiki’nin savcılığa çıkarılması bekleniliyor. |
Asker Ohal Buyurdu, Akp Alkışladı!
2 köylü askerlerin açtığı ateşle yaralandı, Hastanede linç edilmek istendi, tutuklandı! Türkiye'nin harekât hedefi PKK'nin tasfiyesi, Güney Kürdistan'ın ise kontrolü 'Gaffar Okkan'ı JİTEM öldürdü' 'Şemdinli'yle geldi 'Ergenekon'la gidiyor Mardin'de Sağ Yakalanan iki Gerilla Kurşuna Dizildi Başbakan’a Hedik sorusu : ‘Köylerine geri dönmek isteyenlere gözdağı verilmek mi istendi?’ Askerden 'Köyü Boşaltın' Taraması Vahşet itirafları:“Özel harekâtçı polis PKK’lı bir kadının ölüsüne tecavüz etti...” Koşaner OHAL'i buyurdu Kürt sorununda şiddeti adres gösterdi PKK ile mücadele adına özgürlükleri sınırlandıracak yeni düzenlemeler talep etmesiyle dikkat çeken Koşaner'in OHAL yetkilerini hatırlatan talepleri Kürt sorununda her şeyin sil baştan olabileceği kaygısı uyandırdı. Konuşmasında belli bölgeleri, belli süreleri içerecek yasaklama ve uygulamalardan bahsetmesi ise bir yılı aşkındır uygulanan 'Özel Güvenlikli Bölgeler' uygulamasının derinleştirilmesi olarak yorumlandı. Koşaner konuşmasında gönlündeki OHAL için gerekçelerini şu biçimde ifade etti: 'AB uyum sürecinde gerçekleştirilen yasal düzenlemeler sonucunda, jandarma görev alanını ilgilendiren konularda; önceki yasalarda suç olarak belirtilen bazı eylemlerin suç kapsamından çıkarıldığı, bazı eylemlere uygulanan cezalarda indirime gidildiği, kişi hak ve hürriyetlerinin kapsamının genişletildiği görülmektedir. Demokrasi ve kişi hakları açısından olumlu olan bu mevzuat değişiklikleri, teröre karşı mücadele ve bu mücadele kapsamında yürütülen istihbarat faaliyetlerine yeni düzenlemeler getirmiş, özellikle de suç ve suçluyu kontrolde ve gerekli önleyici tedbirlerin alınmasında kolluk güçlerinin yetkilerini geçmiş dönemlere nazaran bir ölçüde kısıtlamıştır. Bölücü terör örgütü ve legal uzantıları, bu gelişmeden de güç alarak, faaliyetlerini artırmış, yasal değişikliklerle gelen özgürlükleri istismar edercesine serbesti kazanmıştır. Ancak sanki ülkemizde hiç terör yokmuş gibi düzenlenen yasaların, teröre karşı mücadelede kolluk kuvvetlerinin bilhassa önleyici faaliyetlerinde yetersiz kaldığı ve etkin ve süratli görev yapılmasını geciktirdiği bir gerçektir. Terör insan haklarını tehdit ediyorsa hak ve özgürlükler ile alınacak tedbirler arasındaki dengenin tekrar değerlendirilmesine ihtiyaç var demektir. Belli bölgelerde, belirli sürelerle ve yasalarda belirtilecek yetkili makamlarca, sadece ihtiyaç duyulması halinde uygulamaya konulacak tedbirleri içeren yasa değişiklik tekliflerinin bu bakış açısıyla bir an önce sonuçlandırılması teröre karşı yürütülen mücadeleye büyük katkılar sağlayacaktır.' Koşaner'in talep ve söylemleri Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ'un yaptığı konuşmaları hatırlattı. Büyükanıt ve Başbuğ, PKK ile savaşta tanınan özgürlüklerin kendileri için zorlayıcı olduğunu ve yeni yetkilere ihtiyaç duyduklarını söyledikten bir süre sonra Bölge'de 'Özel Güvenlik Bölgesi' uygulamasına geçilmiş, bu bölgelerde fiili OHAL uygulanarak tampon oluşturma süreci başlamıştı. ANKARA www.gundemonline.org |
KurdTime : Thursday, August 28, 2008 0 Yorum
RUSYA: İLK SORUMLU TÜRKİYE OLUR
SORUMLU TÜRKİYE OLUR Karadeniz’e giren NATO savaş gemilerini yakından izleyen Moskova, Boğazlardan geçiş izni verildiği için Türkiye’ye fatura kesti. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı General Nogovitsin, "Karadeniz savaş gemisi kaynıyor. Montrö Antlaşması’na göre azami süre olan 21 günün dolmasını bekliyoruz. NATO gemileri Karadeniz’den çıkmazsa, bunun sorumlusu Türkiye olur" dedi. NATO ülkelerine ait savaş gemilerinin birbiri ardına Karadeniz’e girişini ilk defa "Güvenliğine ciddi tehdit" olarak tanımlayan Rusya, 1936 Montrö Antlaşması’nın ihlal edilmemesi konusunda Türkiye’yi uyardı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir dizi NATO ülkesi savaş gemisinin bölgedeki faaliyetlerini değerlendiren Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı General Anatoliy Nogovitsin şöyle konuştu: "Karadeniz savaş gemisi kaynıyor. 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi uyarınca Karadeniz’e kıyısı bulunmayan yabancı bir ülke, Karadeniz’e toplam 45 bin tonu geçmeyecek askeri gemi sokabilir. Bu gemilerin burada bulunma süreleri 21 günü geçmemeli. NATO savaş gemilerinin amacından haklı olarak şüphelenen Rusya, Karadeniz Donanması üzerinden yabancı deniz araçlarını askeri kurallara göre takibe başlamıştır." Nogovitsin, üç haftalık sürenin dolmasını beklediklerini belirterek, "21 günün sonunda NATO savaş gemileri burada kalmaya devam ederse, ilk sorumlunun Türkiye olacağını hatırlatmak isterim" diye konuştu. RUSYA’NIN dünyaya meydan okuyarak, Gürcistan sınırları içerisindeki Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını tanımasının ardından ortaya çıkan gerilim katlanarak devam ediyor. Beyaz Saray açıklamasında “ Rusya’nın bölgeleri tanıması büyük hata. Karar çok dar görüşlü” dedi. Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Anatoliy Nogovitsin önceki günkü basın toplantısında NATO gemilerinin Gürcistan’a sadece insani yardım yaptığına dair kuşkularının olduğunu ve Karadeniz’deki NATO savaş gemilerinin kendilerini endişelendirdiğini söyledi. NATO’ya ait 9 geminin Karadeniz’de olduğunu ve yakın bir zamanda 8 geminin daha geleceğini ifade eden Nogovitsin, gemileri takibe aldıklarını ve Montrö Antlaşması’na göre bölgede Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin gemilerinin tonajının 45 bin tonu aşamayacağını hatırlattı. Rus amiral gemisi Abhazya’da 21 Ağustos-10 Eylül arası yapılacak NATO tatbikatı için Romanya’nın Köstence Limanı ve Bulgaristan’ın Varna Limanı’nda birer İspanyol, Alman ve Polonya ile 4 Türk savaş gemisi bulunuyor. İki ABD gemisi de insani yardım için Gürcistan’da demirli. Üç gün önce Boğazlar’ı geçerek Karadeniz’e açılan ve Gürcistan’a yardım malzemesi götürdüğü belirtilen Amerikan Dallas sahil güvenlik gemisi, önceden belirlendiği gibi Poti limanına değil, Batum’a demirledi. Pentagon’un emriyle gerçekleşen bu rota değişikliğinin nedeni Rus birliklerinden sadece 80 kilometre uzaklıkta bulunan limanın mayınlı olma ihtimali. Rusya, artan tansiyon nedeniyle Karadeniz Donanması’nın amiral gemisi Moskova ile iki savaş gemisini Abhazya’nın başkenti Sohum’a demirledi. NATO: Kararını acilen geri çek Rusya’nın ayrılıkçı bölgeleri resmen tanımasına dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. NATO Konseyi, Rusya’nın Gürcistan’dan tek yanlı olarak bağımsızlığını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımasını kınayan bir açıklama yaptı. İttifak üyesi 26 ülkenin daimi temsilcilerinden oluşan Konsey, Rusya’ya kararından vazgeçme çağrısında bulundu. NATO Konseyi, Rusya’nın son haftalardaki tavırlarının Kafkaslar’da barış ve istikrarın korunmasına yönelik söz ve yükümlülüklerine gölge düşürdüğü mesajını verirken ittifakın, Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne ve hükümranlığına tam destek verdiğini bildirdi. Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Rusya’nın tek yanlı olarak ve şiddete başvurarak Avrupa’nın sınırlarını değiştirdiğini söyledi. Rusya’yı ülke bütünlüğünü bölmekle suçlayarak Moskova’daki 14 diplomatını geri çekti. Moldova ve Kırım sırada olabilir İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Rusya’nın “saldırganlığına” karşı koalisyon oluşturmak için görüşmelerde bulunmak üzere Ukrayna’ya gitti. Milliband, “Yeni bir Soğuk Savaş istemiyoruz” diye konuştu. Rusya’ya belki de en ilginç karşılık Batı yanlısı Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko’dan geldi. Yuşçenko, Rusya’nın Kırım’da Ukrayna’dan kiraladığı askeri üssün kirasını artırabileceklerini söyledi. Her yıl ülkeye 98 milyon dolar veren Rusya da bunun antlaşmalara uygun olmadığını söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Koucher de “Kırım, Ukrayna ve Moldova’da Rusya’nın hedefi olabilir”dedi. Medvedev: Silah kullanabiliriz Karadeniz’de sıcak saatler yaşanırken, Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev, ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne kurmaya hazırlandığı füze kalkanı projesi için sert konuştu. Medvedev, Rus Ria Novotsi ajansına “ABD’nin Avrupa’nın ortasında Rus sınırına yakın yerde füzesavar sistemi kurmasına karşı gerekli askeri yanıtı verebiliriz” dedi. Medvedev, İngiliz Financial Times gazetesindeki makalesinde “Rusya’nın uyarılarını göz ardı ederek Kosova’nın Sırbistan’dan yasa dışı bağımsızlık ilanını alelacele tanıdılar. Uluslararası ilişkilerde birine başka, diğerine başka kural uygulayamayız. Çatışmanın sorumlusu Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’dir. Sadece bir deli böylesi bir kumara girişebilirdi. Güney Osetya’da sivillleri uykusunda öldürürken acaba Rusya’nın böyle bir durum karşısında boş boş seyredeceğini mi düşündü” diye yazdı. |
KurdTime : Thursday, August 28, 2008 0 Yorum