Kürtler ile Yahudilerin kaderlerini bir birine benzetenler çoktur.. Komşu milletler ve dinler tarafından itilen, türlü acılara, katliamlara maruz bırakılan bu iki kavim; bir takım yanlarıyla, bir birlerine çok benzerler...Yahudiler; yüz yıllarca kendilerini kuşatan milletler -dinler-tarafından hor görüldüler...Katliamlara uğratıldılar, dünyanın dört bir yanına sürgün edildiler... Bin yıllardan beridir, kendi toprakları üzerinde yaşayan Kürtlerde; komşuları olan Araplar, Türkler ve Farslar tarafından hor görülmektedirler..Bu gün; Kürtlerin vatanı; Türk, Arap ve Fars ırkçılığının atış poligonuna döndürülmüştür.... Çok uzaklara gitmeye gerek yoktur, eğer Dahok’ta kaldığınız otelin penceresinden baktığınızda;İran ordusunun attığı top selerini duyamıyorsanız, gökyüzünde Türk savaş uçaklarının salvolarını görürsünüz... Diyarbakır’da misafirseniz, Bingöl yada Dersim dağlarını bombalamak için havalanan, Türk jetlerinin gürültüsü, sabah uykunuzu haram edebilir... Kürt milletininin varlığını inkar ve demokratik haklarını red edenlerin başında Türk ırkçılığı gelmektedir...Türk ırkçılığının amacı, gerçekleri aramak yerine, Kürtlerin varlığını yok sayarak, meseleyi terör sorununa indirgeyerek, Kürtleri yok etmektir... Bu yüzden de, Türkiye’de hükümet edenler (Kemalist Diktatörlük) Türkiye’yi 1930’ların Almanya’sına dönüştürmek niyetindedir... Son dönemlerde; Alman faşizminin,Yahudilere karşı işlediği suç ve cinayetlerin, provaları, Türkiye’nin şehir ve kasabalarında; Kürtlere karşı uygulanmaya başlandı.... Örneğin; Kemalist mahkemeler, Kürtlerin öldürülmesini mübah görebiliyor;insanları Kürt öldürmeye kışkırtan gazeteler hakkında, görevsizlik kararı verebiliyor.... Kürt şehirlerinde, Türk askeri birlikleri, ellerinde silahları ve bayraklarıyla, ‘’ne mutlu Türküm diyene’’ sloganları eşliğinde yürüyüşler yaparak, Kürtleri tahrik ediyor...Almanya’nın tarihine biraz aşina olanlar bilirler,1937-1938 lerde sivil Alman faşistlerinin en büyük eğlenceleri, ellerindeki bayraklarla şehir ve kasabalarda; ırkçı sloganların eşliğinde toplu mitingler yapmaktı... Geçtiğimiz günlerde, Balıkesir’in;Altınova ilçesinde; Kürtlere yapılan saldırılar da, Türkiye’nin giderek, 1930’ların Almanya’sına dönüştürülmek istendiğinin kanıtıdır.. Altınova’da; adli bir olay bahane edilerek, can ve mal güvenlikleri Türk devletinin ‘’güvencesinde’’olan Kürtlerin, işyerleri kundaklanmış, evleri ve arabaları yakılmış, eşyaları talan edilmiştir... Bu durum; 9-10 kasım 1938 de Kristal gece olarak tarihe geçen, Yahudi kırımıyla büyük paralelikler taşıyor..1938 ‘de Alman faşistleri, can ve mal güvenlikleri Alman devletinin güvencesinde olan, çaresiz Yahudilere saldırarak onların mallarını yağmalamış, evlerini yakıp yıkmıştır...Direnen Yahudiler; tutuklanarak, ölüm kamplarına gönderilmiştir... Bu olaydan sonra, Alman faşizmi sistemli olarak, Yahudi soykırımına başlamış, Yahudi çocuklarının; Alman okullarında okutulması yasaklanmış, Yahudi vatandaşların sosyal güvence hakları, iptal edilmişti... Dünya’nın sesizliği; Yahudilerin dağınık ve güçsüzlüğü; Alman faşizmini daha da azgınlaştırmış, 1942 yılında çıkarılan bir kanunla;Yahudiler, göğüslerinde uzaktan belli olabilecek bir şekilde, Davut Yıldızı taşımaya mecbur edilmişlerdi.. Yukarıda sıraladığım olaylar; başta Türk ırkçılığı olmak üzere bölgedeki, Arap ve Fars ırkçılığı tarafından hayin bir kıskaca alınan Kürt milletinin, uygar dünyanın gözleri önünde, sindirilerek, yok edilmeğe çalışıldığının göstergeleridir.... Türkiye’nin şehir ve kasabalarından tehlike sinyaleri geliyor..Kürtlerin mal ve can güvenliğini sağlamakla yükümlü olan Valiler; ırkçı gürühların taşkınlıklarına müsamaha gösteriyorlar..Kemalist diktatörlük; denetimi altındaki resmi ve sivil güçlerini harekete geçirterek, Kürtleri sindirmeye, yok etmeye hazırlanıyor.... Doğrusu;Türk, Arap ve Fars ırkçılığının, Kürt milletine karşı uyguladığı sinsi planın karşısında, Kürtlerin; Yahudilere benzemekten başka çareleri kalmamıştır. Kürtler; ya 1938 Almanya’sındaki Yahudiler gibi dağınık ve güçsüz durarak, göğüslerine;kendilerini simgeleyen bir işareti takarak, tepkisiz ve sürünerekyaşamanın yolunu tutacaklar, ya da bu gün, İsrail’deki; Yahudiler gibi bir birlerini koruyarak, bir birlerine kenetlenerek ve ölümleri pahasına bile olsa, direnerek, onurla yaşamayı seçeceklerdir.... 6 Ekim 2008 Battal Aziz.... Rizgari |