Wednesday, September 17, 2008

70'lik dedeye asker işkencesi

Bölge'de operasyonların artmasıyla birlikte sivillere yönelik had safhaya ulaşan baskılara bir yenisi daha eklendi. Diyarbakır'ın Dicle ilçesi Kocalan köyünde ikamet eden 70 yaşındaki Zülfü Çelebi, 13 Eylül'de operasyondan dönen askerlerce Kuran-ı Kerim okuduğu sırada saatlerce işkenceden geçirildi. Askerler hakkında suç duyurusunda bulunan Çelebi, işkencecilerin cezalandırılmaması durumunda vatandaşlıktan ayrılma talebinde bulunacağını belirtti.

iskence_asker_yasli

Vicdansızlar!
Yıllardır süren çatışmalı ortamın yaşattığı acılara her gün bir yenisi eklenirken, son dönemlerde askerlerin sivil halka yönelik baskı ve işkencesinin son kurbanlarından birisi de 70 yaşındaki Zülfü Çelebi oldu. Diyarbakır'ın Dicle ilçesi Kocalan köyünde ikamet eden 70 yaşındaki Zülfü Çelebi, 13 Eylül'de operasyondan dönen askerler tarafından Kuran-ı Kerim okuduğu sırada işkenceden geçirildi. Bir oğlu PKK'de, bir oğlu da şu anda askerde olan Çelebi, kendisine işkence yapan askerlerin cezalandırılmaması durumunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmak için başvuracağını söyledi.
Dicle'nin Kocalan köyünde yaşayan 70 yaşındaki Zülfü Çelebi, 13 Eylül'de Alindokbirin olarak adlandırılan mıntıkada bulunan bahçesinde Kuran-ı Kerim okuduğu sırada operasyondan dönen askerlerin işkencesine maruz kaldı. Askerlerin sebepsiz bir şekilde işkence yaptıkları Çelebi, yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Her zamanki gibi bahçemde keçilerimi otlatıyordum. Ramazan ayı nedeniyle Kuran-ı Kerim kitabımı da kendimle birlikte getirmiştim. Ağacın gölgesinde oturmuş Kuran okuyordum. Operasyondan dönen askerler bana yaklaştıklarında 'O Kuran'ı at ve yere yat' diye bağırdılar. Ben şaka yaptıklarını sandım. Ancak üzerime doğru geldiklerini gördüm. Ben de 'Ben ne yapmışım. Kuran okuyorum. Lütfen bana karışmayın yaşlı bir adamım' dedim. Ancak bunu söylerken içlerinden birisi çok sinirlenmeye başladı ve beni yere yatırdılar. Önce elbiselerini çıkartmamı istediler. Gömleğimi çıkarttım ama 'pantolonu da çıkart' diye bağırmaya başladılar. Ben de ağladım 'Lütfen yapmayın, haramdır. Nasıl pijamamı çıkartırım' dedim. Bu kez beni tekmelemeye başladılar. Ne kadar çığlık atsam da sesimi duyan olmadı ve başıma silah dayadılar. O sırada şahadet getirdim ve 3 kez silahın tetiğine bastılar. Meğer silahta mermi yokmuş. Elbiselerimi paramparça ettiler, beni iyice dövdükten sonra bırakıp gittiler.'
Bir oğlu asker, biri oğlu da gerilla
Bir oğlunun PKK'de, bir oğlunun da şu anda askerde olduğunu ve insanların ölmesini istemediğini söyleyen Çelebi, 'Şu an bir oğlum PKK'de bir oğlum ise askerde. Ben her asker ölümü sonrası bir hafta şuurumu kaybediyordum, ancak Kuran-ı Kerim okuduğum sırada beni ve kitabı bir tarafa fırlatan askere hiç kimse şehit diyemez. Bu Müslümanlıkla ve insanlıkla, hiçbir kitapla bağdaştırılamaz' dedi.
'Beni vatandaşlıktan çıkarsınlar!'
Kendisine yapılan haksızlığı Adalet Bakanlığı'na taşıyacağını söyleyen Çelebi, Dicle Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. 'Polis bana bir şey demedi ama bana işkence yapan askeri bulacaklarını da söylemedi. Ben de konuyu Adalet Bakanlığı'na taşıyacağımı söyledim' diyen Çelebi, son dönemde artan baskıların nedeninin bu yetkiyi veren Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğunu vurguladı. Kendisine işkence eden askerlerin cezalandırılmaması durumunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasını isteyeceğini söyleyen Çelebi, 'Bu yaşlı halimle o kadar yalvarmama rağmen hunharca dövülmem ve gördüğüm zulme karşı bir bardak zehir verseler de ben zehri tercih ederdim, o zulmü kabul etmezdim' diye konuştu.
Ferhat Arslan

0 Yorum: