Friday, September 12, 2008

Bir Yılan Hikayesi: ABD-Irak Güvenlik Anlaşması Görüşmeleri

abd_irak

Güney’de, Güney Kürdistan Hükümeti doğrudan taraf olmasa da, ABD-Irak anlaşması yakından takip ediliyor. Güney Kürdistan medyasında genişçe bir yer tutan ABD-Irak Güvenlik Anlaşması, yapılan konferanslar ve seminerlere de konu oluyor.

Basına yansıyan bilgiler, ABD’nin Irak’ta oluşturacağı askeri üsler ve askerlerin geri çekilmesini belirleyen takvim konusunda büyük görüş ayrılıkları yaşandığını gösteriyor. Bazı kaynaklar, petrol ve doğal gaz konusunda uzlaşmanın kolayca sağlanacağı dile getirirlerken bazıları da asıl çatışmanın bu konuda yaşanacağını söylüyorlar. Petrol Ve Gaz Yasası’nın yaklaşık 8 aydır hazır olmasına karşın Parlamento’ya sunulmadığını, ABD-Irak Güvenlik Anlaşması ile ilgili görüşmelerin sonuçlanmasının beklendiğini ifade ediyorlar.

Dema Nû-Hewlêr-Bölgede güvenlik ve petrol sorunu istense de birbirinden ayrılması mümkün olmayan iki unsurdur. Bölge petrolüne bağımlı olan ülkeler, petrol akışının ucuz ve düzenli sağlanması için, bölgede huzur ve istikrar istiyorlar. Ama bölgede huzur ve istikrara karşı olan devlet ve güçlerin sayısı da bir hayli.

Bölgenin yeniden düzenlenmesi ve bölgesel dengeler açısından bir hayli öneme sahip olan ABD-Irak Anlaşması’na ilişkin görüşmelerin iki direkt tarafı olmasına karşın, dolaylı tarafları çok. İran, Suriye, Türkiye, İsrail gibi bölge devletleri başta olmak üzere, birçok Doğulu ve Batılı ülke, şu veya bu biçimde görüşmeleri etkilemeye çalışıyor.

Ortadoğu petrollerine bağımlı olan Çin, Hindistan, Kore ve Japonya, hem ABD ve hem de Irak ile olan ilişkileri nedeniyle zaten işin içindeler. ABD ile hegemonya savaşı başlatan Rusya, kendi devasa olanaklarının yanı sıra, etkilediği bölge devletleri ve siyasi güçler kanalıyla söz sahibi olmak istiyor.

Kafkasya’daki son gelişmelerden sonra, enerji alanında Rusya’da bağlı olmaktan kurtulmak isteyen ve bu amaçla enerji kaynaklarını çeşitlendirme kararı alan AB’nin, Ortadoğu’da daha aktif olması bekleniyor. Sahip olduğu petrol ve doğal gaz rezervleri nedeniyle Irak’ın AB nezdinde daha çekici bir hale geldiği ifade ediliyor.

osmanli-harita-kurdistan Çekici hale gelen iki ülke daha var. Türkiye ve Güney Kürdistan. Türkiye, özellikle Avrupa için büyük bir öneme haiz olan enerji nakil hatları açısından önemli, Güney Kürdistan ise deyim yerindeyse bir petrol ve doğal gaz deryası üzerinde yüzüyor. Bazı kaynaklar, bu durumu ileri sürerek, Kafkasya’daki son gelişmelerin, Türkiye ve Güney Kürdistan hükümeti arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini zorunlu hale getirdiğini belirtiyorlar.

Bu ortamda yürütülen Irak-ABD Güvenlik anlaşmasına ilişkin çelişik, birbirini tekzip eden haberler havada uçuşuyor. Hangi haberin doğru, hangisinin dezinformasyon olduğunu ayırt etmek zorlaşıyor.

Bu nedenle Kuzey Kürdistan ve Türkiye kamuoyunun konuya ilişkin bilgilerine katkıda bulunmak amacıyla, Güney Kürdistan medyasında yer alan haberleri derledik.

**

30 Ağustos tarihli günlük Xebat gazetesinde, ajanslar dayandırılan bir haberde, “ABD-Irak Güvenlik Anlaşması’nda yer alan maddelerin büyük bir bölümünde anlaşma sağlanamadı” deniliyor. ABD Dışişleri bakanlığı, önümüzdeki hafta, görüşülmesi amacıyla Irak hükümetine yeni öneriler sunacaklarını açıkladı.

Haberde ayrıca ABD’nin, askerlerinin çekilmesine ilişkin takvimin 7 yıla kadar uzatılması konusunda ısrarlı olduğu belirtiliyor. Iraklı bir parlamenterin konuya ilişkin olarak söylediklerine yer verilen haberde, Parlamenterin ağzından şu görüşler dile getiriliyor. “Anlaşmanın bir çok maddesinde, özellikle de ABD askerlerinin kimliği, yetkileri ve çekilmelerine ilişkin takvim konularında, ABD yönetimi ile anlaşmaya varılmadı.”

Irak’ın önde gelen politikacılarından biri olan Abdulkerim Samerayi, yabancı güçlerin çekilmesini ilişkin takvim belirlenmedikçe, Irak Parlamentosu’nun anlaşmayı onaylamayacağını belirtti. Samerayi ayrıca anlaşmazlıkların devam ettiğini, çözümü doğrultusunda hiçbir ilerlemenin sağlanamadığını da dile getiriyor.

Haberde Beyaz saray’ın, askerlerinin geri çekilmesine ilişkin takvimin belirlenmesi ve durumlarının Güvenlik Anlaşması’nda yer alması konusunda görüşlerine de yer veriliyor. Beyaz Saray’a göre, iki ülke arasındaki güvenlik anlaşması, Irak’taki ABD askerlerinin geleceğini kapsamıyor. Bir Beyaz Saray Sözcüsü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılmadığını, Irak ile ABD arasındaki görüşmelerin devam ettiğini, ABD askerlerinin 2011 yılında tamamen çekilmelerinin uzak bir ihtimal olduğunu dile getirdi. Aynı sözcü, ABD hükümetinin, anlaşmanın imzalanacağı; anlaşmanın, Irak’ın durumuna bağlı olarak ABD askerlerine ülkede kalma ve başarılarını sürdürme olanağı tanıyacağı görüşünde olduğunu da belirtti.

İlginç olan, Beyaz Saray Sözcüsü’nün söz konusu açıklamayı, Irak Başbakanı Maliki’nin, 2011 yılı sonunda Irak’ta tek bir ABD askeri kalmayacağını belirtmesinden sonra yapması.

Maliki, ABD ve Irak’ın askeri güçlerin çekilmesine ilişkin takvim konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi. “Güvenlik açısından Irak’ta durum iyiye doğru gidiyor” diyen Maliki, yabancı güçlerin Irak’ı terk etme zamanının geldiğini belirtti.

Xebat’ta yer alan haberde, İngiltere’de yayınlanan İndependin gazetesinde yayınlanan bir makaleye değiniliyor. Makalede, “ABD askerlerin çekilmesi halinde Irak paramparça olur. Çünkü şu anda Iraklı güçler arasında bir uyum yok ve anlaşamazlar” deniliyor.

Bazı siyasi gözlemcilerin, Maliki’nin Irak’ın egemenlik haklarını korumaya çalıştığına vurgu yapıyorlar. Maliki de yaptığı açıklamada, görüşmelerde önemli mesafe alındığını, çözüme kavuşturulması gereken bazı ayrıntılar bulunduğunu dile getirdi. Görüşmelerde ilerleme sağlanmasında etkili olabilecek bazı önerilerde bulunduklarını belirten Maliki, anlaşmaya varılması için her iki tarafında yumuşak davranması gerektiğine vurgu yaptı. Anlaşmanın her iki tarafın tam egemenlik hakları temeli üzerinde olması gerektiğini dile getiren Maliki, üzerinde durulması gereken bir iki önemli nokta bulunduğuna dikkat çekti.

Irak Parlamentosu başkanı Mahmut Meşhedani de yaptığı açıklamada, Irak’ın geleceği açısından önemli gördüğü anlaşmanın imzalanması konusunda acele edilmemesini istedi. Görüşmeleri yapılan anlaşmanın bir çok engelle karşılaştığını ve bu nedenle Parlamento tarafından onaylanmayacağını dile getirdi.

Anlaşmanın daha sonra onay için Irak Parlamentosu’na sunulacağını dile getiren Maliki’nin, Irak adına görüşmeleri yapan heyeti değiştirdiği dile getiriyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mofeq Rubeyi, Başbakanlık Danışmanı Sadık Rukayi ve Başbakanlık Bürosu Yöneticisi Tarık Necim’den oluşan yeni bir heyet atayan Maliki’nin bu tavrının, öteki güçleri görüşmelerden dışlamaya, görüşmelerle ilgili dosyalara tek başına sahip olmaya ve bazı gerçekleri saklamaya yönelik olduğu yorumları yapılıyor.

Hewlêr gazetesinde yer alan bir haberde, siyasi kaynaklara dayanılarak, Maliki’nin heyete atadıkları kişilerin diplomasi ve uluslar arası yasalar konusunda bilgi sahibi olmadıkları iddia ediliyor. Bazı siyasi kaynaklar ise, Maliki’nin heyeti değiştirme kararını, Cumhurbaşkanlığı’na danışarak alması ve Parlamento’nun onayına sunması gerektiğine vurgu yapıyorlar.

Kürdistan İttifak Listesi’nden Irak Parlamentosuna giren Dr. Mahmut Osman Seva Radyosu’na yaptığı açıklamada, yeni heyeti oluşturanların Başbakan’a çok yakın kişiler olduğuna işaret ederek, Maliki’nin böylelikle tüm gelişmeleri kontrolü altına almayı amaçladığını dile getiriyor ve Maliki’yi niçin değişiklik yaptığını açıklamaya çağırıyor. Söylenenlerin aksine, ABD-Irak Güvenlik anlaşmasının 3 yıllık olduğunu belirten Mahmut Osman, 3 yılın sonunda anlaşmanın uzatılabileceğini dile getiriyor.

Öte yandan Irak Dış İşleri Bakanı Hişyar Zebari, Iraqiye televizyonuna yaptığı açıklamada, Irak adına görüşmeleri yürüten heyetin değiştirildiğine dair haberleri yalanladı, eski heyetin çalışmalarına devem ettiğini dile getirdi. Görüşmelerde önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Zebari, “anlaşmanın teknik ve yasal yönleri tamamlandı, sadece siyasi yönü kaldı” dedi. Anlaşmanın siyasi yönünün Başbakanlığı, Ulusal Politika ve Güvenlik Kurulu’nu, İcra Kurulu’nu, Parlamento Gurupları Başkanlığı’nı ilgilendirdiğini ve söz konusu kurumların çalışmalarına başladığını anlatan Zebari, taraflar anlaşmaya vardıkları anda Güvenlik anlaşması imzalanacaktır”  dedi.

Öte yandan Irak İttifak Cephesi Sözcüsü Selim Abdullah yaptığı açıklamada, hükümeti ABD-Irak Anlaşması’nın içeriği ve maddeleri hakkında açıklama yapmaya çağırdı. Parlamento’da gurubu bulunan Elıraqiye Listesi Üyesi Osama Nuceyfi de, listesinin ABD-Irak Anlaşmasının içeriği konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi. Osama ayrıca, Irak’ın egemenliği ve çıkarlarının korunmadığı anlaşmalara olumlu oy vermeyeceklerini belirtti.

Irak Hükümeti Sözcüsü Ali Dabag yaptığı açıklamada, hükümetinin anlaşmanın 3 yıl için olmasını istediğini söyledi. ABD-Irak Güvenlik anlaşması’na temel oluşturacak metnin, bu yılın başında Nuri maliki ve Buş tarafından imzalandığını anlatan Ali Dabag, anlaşmada ABD askerlerinin çekilmesini ilişkin bir tarih belirlenmediğini söyledi.

Iraklı siyasi yetkililer, anlaşmanın imzalanma tarihine ilişkin olarak hiçbir şey söylemezken, ABD’li yetkililer yakın bir gelecekte, anlaşmanın Buş ve maliki tarafından imzalanacağını söylüyorlar.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Hurre adlı televizyona verdiği demeçte, ABD ve Irak heyetlerinin, ABD askerlerinin geri çekilmesinin 2011 yılına kadar tamamlanması konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi. Maliki ise, “Irak haklarına bildirmek isterim ki, 2011 yılı sonu, son ABD askerinin Irak’ı terk ettiği gün olacaktır” dedi. Meclis çalışmaya başladığında, anlaşmanın onay için sunulacağını belirten Maliki, anlaşmanın parlamento tarafından kabul edilmesinden sonra resmen imzalanacağını söyledi. Anlaşmanın imzalanması için her hangi bir tarih vermeyen Maliki, Anlaşmanın 10 gün içinde parlamentoya sunulacağını dile getirdi.

Diğer yanan, Vaşington Post gazetesi, Beyaz Saray’a yakın bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Buş’un birkaç gün içinde Irak’a gerçekleştireceği son ziyaretinde, ABD-Irak Güvenlik Anlaşması’nı Maliki ile birlikte imzalayacağını ileri sürdü.

Londra’da yayınlanan Hayat adlı gazeteye açıklamada bulunan Irak Hükümeti sözcüsü Ali Dabag, görüşmelerin tamamlandığını, Iraklı siyasi güçlerin hazırlanan metin konusunda görüş birliği içinde olduklarını ve ABD’lilerin bu konudaki düşüncelerinin bilinmediğini dile getirdi, bu yıl kabul edilmesi halinde, anlaşmanın önümüzdeki yol uygulanmaya konulacağını belirtti.

**

Görüldüğü gibi, tam bir yılan hikayesine dönen anlaşmayı, kamuoyunda söylenen ama taraflarca onaylanmayan noktalar daha gizemli hale getiriyor. Bunların başında da ABD’nin Irak’ta oluşturacağı üslerin sayısı ve yerine ilişkin. ABD Irak’tan muharip güçlerini çekeceği ama Irak’ta 5 adet büyük askeri üs oluşturacağı, bu üslerden en az ikisinin Güney Kürdistan’da kurulacağı söyleniyor. Bazı kaynaklar bu rakamı 50(!) olarak veriyorlar.

Bu hengame içinde kesin olan bir şey varsa o da ABD’nin askerlerinin Irak’ta bulunmasına izin veren BM kararında belirtilen sürenin yılın sonunda dolması. Her iki tarafın da bu durumu göz önüne alarak yıl sonuna kadar bir anlaşmaya varacakları tahminleri giderek ağırlık kazanıyor. www.Kurdistan.nu

0 Yorum: