Yüz yılımızın başında, ne Taha Akyol’un babasının; ne de dedesinin; bir evi vardı Anadolu’da... Onlar; 1890’lı yıllarda, Dağıstan’dan geldiler.. Osmanlılar tarafından Yozgat’a yerleştirildiler... Dağdan gelenlerin, bağdakileri kovaladığı; Anadolu’da yaşayan kadim milletlerin; soykırıma uğratıldığı dönemlerdi....Yozgat’ta kırıma uğratılan, kovalanarak yerlerinden edilen, Ermenilerden, birinin evine yerleştirildiler, Taha Akyol’un baba ve dedeleri... Taha Akyol’da etrafı çitlerle çevrilmiş, bahçeli bir Ermeni evinde doğmuştu ve her Yozgatlı gibi kırım ve katliam hikayeleri dinleyerek büyümüştü... Belki de bu yüzden; tarihin en kanlı ve en soysuz katliamını yapmakla tanınan Hitler’e; sempati duymakla başlamıştı kariyerine..... Hitler'in; Kavgam adlı eserini okuduktan sonra, ‘’davadan döneni vurun’’ diyebilecek kadar vahşileşen; Alparslan Türkeş’in dizlerinin dibinde yerini aldı... Daha sonra; CKMP nin gençlik örgütünü kurdu.. Ondan sonraki hayatını, Türk ırkçılığının fedaisi olarak geçirdi... Türkiye’de 1980 öncesi kardeşin kardeşi vurduğu, sağ-sol çatışmasının yaratılmasında tezgahtarlık görevini üstlendi... 1978 yılında Maraş’ta; 115 mazlum Alevi Kürdün katledilmesinde, siyasal mühendis Taha Akyol’dur... Taha Akyol; Türkiye’de ırkçı ve şiddet kültürünün yayılmasında en büyük payı olanlardan biridir... Genel Başkan Yardımcısı olduğu MHP’nin, karıştığı cinayetlerin sayısını, Türkiye’de yaşıyan her insan, çok iyi bilir... Halklar ve mezhepler arasında nifak yaratan bu adamın güttüğü siyaset, Alevi Kürtlerinin; Maraş’ta ve Çorum’da evlerini, tarlalarını bırakarak, Avrupa ülkelerine ve Anadolu’nun değişik bölgelerine kaçmasıyla sonuçlanmıştır... Şiddet ve katliam kültürünü kendisine marifet eden, güçlü-ırkçı kuvvetlere işgal ve talan yolu göstererek yaşamını sürdüren Taha Akyol’un; son dönemdeki yazıları izlendiği zaman, yaşamı boyunca sürdürdüğü ve başkalarına acı, ölüm getiren düşüncelerinden vazgeçmediği görülür... Dün; Maraş ve Çorumlu Alevi Kürtleri, katletirerek; evlerinin, topraklarının işgal edilmesini işaret eden Taha Akyol, bu gün işi daha ilerleterek, başka ülkelerin topraklarının işgal edilmesini istiyor.. Geçen seneden beri; Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde, babasının bahçesine çit çeker gibi; 'Irak sınırı'nın yeniden çizilmesini öneriyor... Bu konuda ‘’Bu sınır savunulamaz’’ ve ‘’Irak sınırını yeniden düzeltmek’’ başlığıyla iki yazı yazmış, Türk ırkçılığını daha da azgınlaştırarak, Kürdistan’a saldırtmaya çalışmıştı... Ikçı –şöven çevreler tarafından, riskli ve fazla ciddiye alınmamış olacak ki ;9-Ekim-2008’tarihli Milliyet gazetesinde ’’Yeni vizyon” başlıklı yazısında; ’’Dağlardan, derin vadilerden geçen sınırı korumanın fevkalade zor olmasından... Umuluyor ki, hiç olmazsa Kuzey Irak'ta 20 km kadar içeriye girerek düzlük arazide bir güvenlik şeridi oluşturulsun’’...diyerek, kışkırtıcılığını tekrarladı, Kürdistan’ı ve Kürt halkını yeniden hedef gösterdi… Yukarıda sıraladığım, Maraş ve Çorum olaylarından hareket edersek ; güçlü ve ırkçı kuvvetleri; mazlum halklara saldırtan insanların, başarılı olabilecekleri sonucuna varabiliriz... Belki de Taha Akyol; 1970-1980 li yıllardaki kışkırtmalarından aldığı sonuçlardan ötürü; Kürdistan sınırında, 20 km lik bir tampon bölge oluşturma ısrarını sürdürüyor... Ya da; Kürtleri zayıf ve savunmasız gördüğü için; kirli ellerini Kürtlerin toprağına uzatıyor.. Çağımızda sınırları değiştirmenin; Taha Akyol’un babasının bahçesine çit çekmek kadar kolay olmadığını belirtmek gerekir.. Hele Kürtler söz konusu olduğunda bu sorunun daha da zorlaşacağını belirterek, böyle düşünen insanlara; ‘’keşîş herdem kadê naxwe !’’ diye, bir Kürt atasözünü hatırlatmak isterim... Bu Kürt atasözünün türkçe anlamı; ‘’papaz her zaman pilav yemez!’’dir.. Taha Akyol.... Eğer bunun doğruluğuna inanmıyorsan, o zaman dünyanın tarihine bak; tarihin sayfaları, sırtını ırkçı ordulara dayayarak, barış içinde yaşamak isteyen milletlerin katline davetiye çıkartan, kışkırtıcı-provakatörlerin; hüsranlarıyla ilgili, örneklerle doludur...11-Ekim-2008 Battal Aziz - Rizgari |
0 Yorum:
Post a Comment