Ergenekon sanıklarını cezaevinde TSK adına ziyaret eden Mendi, 1999'da Şemdinli'de 7 sivili katleden Kayseri Komando Tugayı'nın sorumlusu olarak AİHM'de yargılanıyor Ergenekon sanıkları orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'u TSK adına ziyaret eden ve Kıbrıs'ta görev yaptığı sırada birçok yasadışı olaya adı karışan Korgeneral Galip Mendi'nin, sorumlusu olduğu Kayseri Tugay Komutanlığı'na bağlı askerlerin 28 Eylül 1999'da Şemdinli'ye bağlı Öveç Yaylası'nda 7 sivili öldürdüğü, Mendi'nin bu nedenle AİHM'de yargılandığı ortaya çıktı. Ergenekon örgütünün yöneticisi olmaları nedeni ile tutuklanan paşaları TSK adına ziyareti ile gündeme gelen Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi'nin Bölge'de bulunduğu dönemde işlenen cinayetlerde de sorumluluğu olduğu ortaya çıktı. TSK'nın yeni komuta kademesinde etkin rol alan Galip Mendi'nin adı, 1994-1996 yılları arasında Kıbrıs'ın 'Gladio'su olarak bilinen 'Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı'nda görev yaptığı sırada gazeteci Kutlu Adalı cinayetine karışmasından sonra 1998 ile 2000 yıllarında Şemdinli'de yaşanan birçok faili meçhul cinayetle gündeme geldi. O dönemde Kayseri Tugay Komutanlığı'nda görevli olan Korgeneral Mendi'nin görev sorumluluğu sırasında Şemdinli'ye bağlı Öveç Yaylası'nda 28 Eylül 1999 tarihinde 5'i Irak uyruklu 7 kişinin ölümünde sorumlu olarak AİHM'de yargılandığı ortaya çıktı. Olaylardaki vahşet Bölge'deki Ergenekon'un devlet olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 7 köylünün öldürülmesinden sorumlu Mendi'nin görev yaptığı sırada Kayseri Taburu operasyon sırasında Şemdinli'de bulunan Öveç Yaylası 5'i Irak uyruklu olmak üzere 7 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan köylülerin cesetleri 28 Eylül 1999'da yaylada bir kayanın altında çukura gömülü bulundu. Cenazeler arasındaki Bozyamaç köylülerinden Mehmet Arıcı'nın yakınlarının savcılığa bilgi vermesi üzerine soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında Bozyamaç köylüleri tanık olarak dinlendi. Köylüler, olaydan bölgede görev yapan Kayseri 1. Komando Tugayı'na bağlı 2. ve 3. Tabur askerlerini sorumlu tutarken, Tugay Komutanlığı 'Türk askeri gasp yapacak, adam öldürecek kadar şerefsiz ve haysiyetsiz değil' yazılı bir metni askerler hakkında açılan Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bozyamaç Köyü'nden Burhan Eren, Arıcı'nın askerler tarafından gözaltına alındığı günü şöyle anlatmıştı: 'Amcamın oğlu Emin Eren ile keçilerimizi otlatıyorduk. Mehmet Arıcı da bizim biraz ilerimizde keçilerini otlatıyordu. Kayseri Komando'ya bağlı askerler gelerek üstümüzü aradılar. Askerler Mehmet Arıcı'yı da yanımıza getirdiler, üstünü aradılar, herhangi birşey çıkmadı. Mehmet Arıcı'nın tüm elbiselerini çıkardılar, kendisinden para istediler. Mehmet Arıcı parasının olmadığını söyledi. Askerler, 'Para vermezsen senin kilodunu da indireceğiz' dediler ve onun kilodunu da indirdiler. Daha sonra askerler 6 kişiyi daha getirdiler, bizim onları tanıyıp tanımadığımızı sordular. Mehmet Arıcı'nın dışındakileri tanımadığımızı söyledik. Sonra ben ve Emin Eren'i bıraktılar. Geri kalanların kimliklerini ve saatlerini aldılar, bel bağlarıyla ellerini bağlayıp, yanlarında götürdüler. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra onların gittiği istikametten silah sesleri geldi.' Ortaklar köyünde 14 kişi kaybedildi Kayseri Taburu'nun tek vukuatı Övenç Yaylası olayı değil. Tabur 23 Temmuz 1994 yılında Ortaklar (Balgate) köyüne bağlı Ormancık Mezrası'na bir baskın düzenledi. Baskın yapan askerler tarafından Kerim İnan isimli köylü köy meydanında öldürülürken, Aşur Seçkin, Kemal İzce, Yusuf Çelik, Reşit Şevli, Mirhaç Çelik, Seddık Şengül, Naci Şengül, Casım Çelik, Hurşit Taşkın, Cebbar Sevli, Hayrullah Öztürk ile Salih Şengül isimli köylüler de gözaltına alındı. Gözaltına alınan köylülerden bir daha haber alınmazken, Müdahil Avukat Levent Kanat, iç hukuk yollarının tükenmesi sonucu 2003 yılında dosyayı AİHM'e gönderdi. O dönemde birçok kişi baskından dolayı akıl dengesini yitirirken, babası askerler tarafından öldürülen Sefer İnan ifadesinde: 'Olaydan bir gün önce Ormanca köyü Xebêrt Yaylası'nda çatışma çıkmıştı. Sonraki gün binlerce asker köye girdi. Kadınları, erkekleri ve çocukları üç ayrı grupta köyün meydanında topladılar. Bize burada 6 saat boyunca işkence yapıldı. Daha sonra babamın da bulunduğu 14 kişinin ismi okundu. Babamı yanımızda tarayarak öldürdüler. Köyün içinde bulunan 7 kişiyi aldılar. Kalan 6 kişi ise Şemdinli'den köye gelirken yolda askerler tarafından alındı. Biz bu 13 kişiden bir daha haber alamadık. Köyümüz hayvanlar ve eşyalarla birlikte ateşe verildi, silahlarla tarandı' demişti. SIDDIK GÜLER Askerler hakkında dava açıldı Şemdinli İlçe İdare Kurulu tarafından askerlerin yargılanması için yetki verildikten sonra, Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi'nde askerler hakkında 'Gasp ve kasten adam öldürmek' suçundan dava açıldı. Mahkeme 3 Temmuz 2001'de, Şemdinli'de görev yapan askerlerin isim listesini ve adreslerini Kayseri 1. Komando Tugay Komutanlığı'ndan istedi. Tugay'ın mahkemeye gönderdiği 10 Ekim 2001 tarihli ve Kurmay Albay Fazıl Ulaşan imzalı cevap yazısında ise, isim ve adres listesi yerine şu ifadeler yer aldı: '1- TSK personelinin gasp ve kasten adam öldürmek gibi bir suçu işleyecek kadar şerefsiz ve haysiyetsiz olacağı düşünülemez. 2- Görevsizlik kararında yazıldığı şekilde, TSK'yi rencide edici ve sadece PKK yanlısı olarak bilinen köylülerin ağzından TSK personeline karşı bir suçlama ile karşı karşıya kalınmıştır. 3 - 1. Komando Tugay 2 ve 3. Komando Taburlarının anılan tarihte olay bölgesinde herhangi bir operasyon görevi yoktur. Anılan bölgede görev icra etmemişlerdir. 4- Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı'nın 1999/295 hazırlık ve 1999/73 sayılı görevsizlik kararında olayın oluşu ile ilgili iddiaların anlatılan ve yazılan hususların, TSK mensupları tarafından gerçekleştirilebileceğine ihtimal dahi vermek düşünülemez.' Dosya Şemdinli Savcılığı'nda 2 köylü ile 5 Irak uyruklu kişiyi öldüren askerlerle ilgili yargılama süreci ise ilginç bir seyir izledi. Kaymakamlığın izin vermesi üzerine olayı gerçekleştirdiği belirtilen askerler hakkında Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma başlatıldı. Ancak savcılık 1999 tarihinde hazırladığı 294 sayılı dosya kapsamında görevsizlik kararı aldı. Bunun üzerine İlçe İdare Kurulu'nda görüşülen dosya ikinci derecede incelenmek üzere Van Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderildi. Dosyayı görüşen mahkeme, olayda görgü tanıkları ve mağdurların bulunduğu belirtilerek dosyayı Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İç hukuk yollarının tıkanmasından dolayı mağdurların avukatları 2001 yılında davayı AİHM'e taşıdı. AİHM'de ise yargılanma sürüyor. Dosyada aralarında dönemin Tugay Komutanı Galip Mendi'nin yanı sıra Piyade Komando Yüzbaşı İ. Hakkı Volkan, Kıdemli Piyade Yüzbaşı Ferhat Soycan ile Kıdemli piyade Yüzbaşı Kemal Aksu'nun da aralarında bulunduğu birçok askeri yetkili yargılanıyor. HAKKÂRİ / DİHA »İlgili Başlıklar - Devlet için 94 cinayet
Yakıp yıktıkları köylerin tazminatını ödememek İçin Bin Takla Atıyorlar - 6-7 Eylül : Cumhuriyet tarihinin en karanlık lekesi...
- Askerlerin öldürdüğü çoban PKK'li olarak gösterildi
- YORUM - VE GİDENLERİN HEPSİDE BİZDEN
- Türkiye toplu mezardaki cenazeleride ailelerine vermek istemiyor
- İnfaz edip kulağını kestiler, üzerinde sigara söndürdüler
- Vahşet itirafları:“Özel harekâtçı polis PKK’lı bir kadının ölüsüne tecavüz etti...”
- “PKK militanlarını tek tek helikopterden alevlerin içine attılar”
- 2 köylü askerlerin açtığı ateşle yaralandı, Hastanede linç edilmek istendi, tutuklandı!
- Mardin'de Sağ Yakalanan iki Gerilla Kurşuna Dizildi
- Polis ve Doktordan (!) Kürde kimliksizlik İşkencesi
- Panzerle öldürmeyi unutturmak istiyorlar
- Darp Eden Gardiyan Cezalandırılan ise Tutuklu!
- Polisler: Her polis için 10 Kürdü öldüreceğiz
- Karakolda şahitlere de işkence : 'Siz Kürtler ölmezsiniz, köpeksiniz size bir şey olmaz'
- Askerler tarafından vurulan Nusret Kalkan toprağa verildi
- Hükümet ve Askerin Topyekûn imha Israrı Sürüyor
- Akp Savaşla ülkeye bir yıl kaybettirdi
- Nusaybin'de Askerler bir kişiyi silahla katletti
- Yetkiye Ne Hacet! Vahşet Sürüyor…
- Kadın tutuklulara işkence gizleniyor
- Cizreli çocuklara cezaevinde işkence
- Tutukluya işkence yaptılar
- İşkence yok infaz var!
- İşkence : Vicdani retçi Bal'a Askeri Cezaevi'nde linç girişimi
- Polis, 12 yaşındaki çocuğun yüzüne sıcak su döktü..“Oğluma bunu yapanlar insan olamaz”
- Aslolan İşkenceye Toleransmış
- Bir Kürdün askerlik hikayesi…
- DTP binası Açılmadan bombalandı
- Başbakan’a Hedik sorusu : ‘Köylerine geri dönmek isteyenlere gözdağı verilmek mi istendi?’
- ‘Tek oğlumu aldılar benden’
- 'Faili devlet' yargılansın
- CDK, Kürtlere saldırıları Hitler dönemine benzetti
- Bu nasıl insanlık?
- İnsaf! Ömür 10 yaşındaydı
- Yer-gök böyle zulüm görmedi
- Bir askerden vahşet itirafları
- Köy yakanlar devrede
- Askerden 'Köyü Boşaltın' Taraması
- AKP'den işkence ye büyük tolerans
- Erdoğan-Başbuğ mutabakatının asıl hedefi Kürtlere yönelik baskılar
- Kürt kurumlarına saldırılar durulmuyor
- Hakikat ve adalet için
- Muğla'da Kürt öğrencilerin yoğun olarak gittiği bir kafeyi basan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, 34 öğrenciyi döverek gözaltına..
- Irkçı-milliyetçi saldırgan gruplar, polis eşliğinde,
- Hakkâri'de asker şehre indi!
- Asıl terörizm Türkiye'de Kürtlere karşı uygulanıyor
- REKTÖR, POLİSİN FAŞİSTLERE MÜDAHALESİNİ EKSİK BULDU Polisle ülkücü işbirliği hep aynı
- Bir 'iyi çocuğun' itirafları : infaz, bombalama, tecavüz, işkence, suikast!
- Diyarbakır 5 Nolu
- 'Askerler, hamile kadınların karnını deşiyorlardı'
- ‘Botlarımızın içi kan doluyordu’
- İşte suç örgütü değil denilen TSK'nin vukuatları
- Kayıp yakınlarını fişlediler : Önce öldür, sonra fişle!
- "Eve geldi. Saat beş gibi dışarı çıktı. Yavrumun ne kahvesi vardır, ne içkisi. Kazandığı parayı ay başı bana verirdi."
- TÜRKİYE'DE İŞKENCE GÜNLERİ
- Bornova da bir ayda 2. işkence : Mardinli Kürt'tür Vurun ulan vurun!
- Penisine ip bağlanarak odanın içinde gezdirilen Aslan'a 'suçunu itiraf etmesi' istendi.
- 'Önümüzdeki mahkeme gelmeyebilirim, beni işkencede öldürecekler,' sözleri hâlâ kulağımda. Necmettin sonraki mahkemeye gerçekten gelemedi, haklı çıktı.
|
0 Yorum:
Post a Comment