İzmir’de kaportacılık yapan İ.K, Newroz döneminde elleri kirli olduğu için gözaltına alındı. 4.5 ay tutuklu kalan İ.K, ‘pardon’ denilerek serbest bırakıldı. Polislerin dövdüğü S.A ise, polisleri darp etmekten tutuklu.
Kaportacı İ.K., Newroz günlerinde işyerinden evine gittiği sırada elleri kirli olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. 4,5 ay tutuklu kalan İ.K.’ye ‘pardon’ denildi. Ancak, S.Y. kıyafetinden dolayı, S.A. ise polisler tarafından dövülürken ‘darp ettiği’ gerekçesiyle halen tutuklu. İzmir’de ilk duruşmaları geçtiğimiz hafta görülmeye başlanan Newroz davalarının iddianameleri hukuk skandalları ile dolu. Polis kamerasıyla polisten dayak yerken çekilen görüntüleri delil olarak kullanılan S.A.’nın kendisini döven polisleri yaraladığının öne sürüldüğü iddianamede, işyerinden evine gittiği sırada elleri kirli olduğu gerekçesiyle gözaltına alınarak 4,5 ay tutuklu kalan kaportacı İ.K.’ya ise ‘pardon’ denildi. İzmir’de 20-23 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen Newroz kutlamalarına katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 44 kişinin yargılanmasına devam ediliyor. 23’ü tutuklu olan sanıklara yöneltilen suçlamalar, savcılığın hazırladığı iddianame ve suçlamalara dayanak oluşturan deliller, Türkiye’nin adliye-polis sicilini gözler önüne seriyor. Newroz kutlamaları nedeniyle gözaltına alınarak 4,5 ay tutuklu kaldıktan sonra 11 Ağustos’ta görülen ilk duruşmada serbest bırakılan İ.K.’nın durumu bu örneklerden biri. Cennetçeşme’de Newroz’a katıldığı; elleri kirli olduğu halde polise taş attığı iddia edilerek gözaltına alınan İ.K.’ya ilk duruşmada ‘pardon’ denildi. Kaportacı olarak çalıştığı öğrenilen ve gözaltına alındığı sırada işten eve döndüğü anlaşılan İ.K., 4,5 ay süreyle boşu boşuna Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde tutuklu kalmış oldu. Mahalli kıyafete yorum farkı! Newroz davalarındaki bir diğer skandal niteliğindeki iddia ise S.Y.’nin giydiği mahalli kıyafetin HPG’lilerin giydiği kıyafete benzetilerek tutuklanması. 4,5 aydır tutuklu bulunan S.Y.’nin giydiği kıyafetin mahalli kıyafet olup olmadığı ise henüz anlaşılamadı. 11 Ağustos’ta ilk kez hakim karşısına çıkan S.Y.’nin tutukluluk halinin devam etmesine karar verildi. S.Y.’nin avukatı Bahattin Özdemir, mahkemede askeri kıyafet giyen bir kişinin fotoğrafının müvekkili olarak gösterildiğini ancak fotoğraftaki kişinin müvekkili S.Y. ile ilgisinin bulunmadığını belirtti. Dövülen S.A.’ya ‘dövdü’ suçlaması DİHA’ya ulaşan polis kamerası kayıtlarında, polisler tarafından dövüldüğü tespit edilen S.A. da polise mukavemet, polisi yaralamak gibi suçlamalarla tutuklandı. S.A. polis kamerasındaki kayıtlara rağmen 11 Ağustos’ta görülen ilk duruşmada serbest bırakılmadı. Suçlamalara delil teşkil eden kamera kayıtlarında, S.A.’yı tekme tokat döven polislerin, S.A. hakkında yaptıkları suç duyurusu ve hastaneden aldıkları darp raporu gösterildi. Raporda ise, polislerin birinin ayağına atılan taş sonucu oluşan yara ve iki polisin de parmaklarında oluşan sıyrıklar yer aldı. Avukat Bahattin Özdemir, polislerin parmak eklemlerinde oluşan sıyrıkların kamera kayıtlarında da görüldüğü üzere kendi attıkları yumruklar sonucu oluştuğunun açıkça görülebileceğini söyledi. ‘Komik gerekçelerle tutuklular’ Newroz davalarını değerlendiren Avukat Özdemir, 11 ve 18 Ağustos tarihlerinde görülen 25’i tutuklu 44 sanıklı davalarda, 17 kişinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: “Newroz olaylarında kameralara yansıyan kadarıyla gördüğümüz üzere polis, Newroz’a katılan kişileri darp etme, dövme gibi özel bir girişim içerisinde. Tutuklu bulunan bu insanların bir çoğu ceza almayacaklar. Çoğu 24 yaşın altında genç insanlar. Suçlu bulunmayacakları bir davada komik gerekçelerle 5 aydır tutuklular ve 2 ay daha tutuklu kalacaklar. Bu tutuklama mantığının hukuki olarak cezalandırmaya dönüşmesinden başka bir şey değildir.” ‘Tutukluluk cezalandırma aracı’ Bu davalarla ilgili olarak hukuki anlamda pek bir şey söylenemeyeceğini de ifade eden Av. Özdemir, “Siyasi davalar niteliğine bürünmüştür. Mahkeme tutukluluk durumunu artık kişiyi cezalandırma aracı olarak kullanıyor. Ancak buna hukuki olarak itiraz ettiğimizde de, yine hukukun dışında gerekçesiz kararlarla itirazlarımız reddediliyor. Bu davalarda da olan budur ne yazık ki. Adaletin, hukuk ölçülerine göre değil, siyasi ilkeler doğrultusunda tesis edilmeye çalışıldığını söyleyebiliriz” diye konuştu.MUSTAFA AYDIN/ DİHA/İZMİR YENİ ÖZGÜR POLİTİKA |
0 Yorum:
Post a Comment