Bildiride, Erdoğan'ın tutumu 'dünyada eşi benzeri görülmeyen' bir tutum olarak değerlendirilerek, 'Asıl olan ifade özgürlüğüdür. Halkın gerçekleri öğrenme hakkı herkes tarafından her koşulda korunmalıdır' denildi. Ancak ÇGD tarafından Alternatif Gazetesi'nin kapanması konusu gündeme taşınmasına rağmen bildiride bu konuya yer verilmedi. Bu da söz konusu Kürt basını olunca basın kuruluşlarının da sansüre ortak olduğu yorumuna neden oldu. Bildiride, Erdoğan'ın tutumu 'dünyada eşi benzeri görülmeyen' bir tutum olarak değerlendirilerek, 'Asıl olan ifade özgürlüğüdür. Halkın gerçekleri öğrenme hakkı herkes tarafından her koşulda korunmalıdır' denildi. Ancak ÇGD tarafından Alternatif Gazetesi'nin kapanması konusu gündeme taşınmasına rağmen bildiride bu konuya yer verilmedi. Bu da söz konusu Kürt basını olunca basın kuruluşlarının da sansüre ortak olduğu yorumuna neden oldu. Mersin'de Azadiya Welat Bürosu'na baskın yapıldı Alternatif Gazetesi'nin yayınının durdurulması ve Özgür Halk Dergisi'nin kapatılması sonrası bu kez de Kürt kurumları basılmaya başlandı. Azadiya Welat Gazetesi Mersin Bürosu'na dün sabah saatlerinde düzenlenen baskında DİHA muhabiri Murat Kolca ve Azadiya Welat çalışanı Ferit Köylüoğlu gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından yapılan baskın sonrası gözaltına alınan Kolca ve Köylüoğlu ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Öte yandan dün akşam saatlerinde ise Adıyaman'da, 'Eğer Sayın Öcalan demek suç ise ben bu suçu işliyorum ve kendimi ihbar ediyorum' kampanyası çerçevesinde savcılığa dilekçe gönderilmesinin ardından 3 DTP yöneticisi gözaltına alındı. Gözaltına alınan DTP İl Başkan Yardımcısı Zeynep Ölbeci, BDP Adıyaman İl Başkanı Mulla Şahin ve Aziz Akdağ, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 'Basın özgürlüğü' dediler Alternatif'i görmediler Kürt basınına yönelik baskılar ve sansür uygulamaları basın meslek örgütleri tarafından da görülmüyor. Başbakan'ın Doğan Medya Grubu'na yönelik boykot çağrısı üzerine olağanüstü toplantı alan, aralarında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Basın Senatosu, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin de aralarında bulunduğu basın kuruluşları dün bir bildiri yayınladı. ÇGD tarafından Alternatif Gazetesi'nin kapanması konusu gündeme taşınmasına rağmen bildiride bu konuya yer verilmedi. Bu da söz konusu Kürt basını olunca basın kuruluşlarının da sansüre ortak olduğu yorumuna neden oldu. Toplantıya ilişkin DİHA'ya bilgi veren Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay ise toplantıya Hayat TV ve Alternatif gazetesinin kapatılmasını konusunu getirdiğini ve bunun bildiride yer alması gerektiğini, basın yönelik en fazla dava açıldığı dönemin AKP dönemi olduğunu söyledi. Türkiye Özgür Bakış'tan mahkum Özgür Bakış gazetesi çalışanlarından Sakine Aktan'ın bir haberinden dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuruda Türkiye, ifade özgürlüğünü ihlale etmekten mahkum oldu. AİHM Sakine Aktan davasını Salı günü karara bağladı. Aktan Özgür Bakış gazetesinin 27 Aralık 1999 tarihli sayısının 11. Sayfasında Kürdistan Gazeteciler Birliği YRK başkanı ile yaptığı bir 'YRK Medya Okulu açıyor' başlıklı röportajdan dolayı 1 yıl 8 ay hapis ve 100 milyon lira para cezasına çarptırıldı. Olayı 2001 yılından bu yana bir çok kez yargılama konusu oldu. AİHM, 'haberin bazı yerlerinde Türk devleti hakkında en negatif bir tablo ortaya koyulmasına ve öyküye düşmanca bir çağrışım vermesine rağmen, şiddette, silahlı direnişe ve ayaklanmaya teşvik etmediğini' kaydetti. Türkiye'yi ifade özgürlüğü hakkını (madde 10) ihlal etmekten mahkum eden AİHM, Aktan'a bin 500 euro manevi tazminat verilmesine karar verdi. Sine-Sen'den sansüre tepki Sine Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin, DTP'ye açılan kapatma davası, sınır ötesi tezkerenin uzatılması, Alternatif gazetesinin bir ay kapatılması gibi uygulamalara tepki göstererek, aydın ve sanatçılara 'Baskı, sansür ve parti kapatmalara karşı durun' çağrısında bulundu. Son güncel gelişmelere ilişkin Sine Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin, sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Militarist ve şoven sisteme karşı muhalefet eden muhalif basın keyfi gerekçelerle sürekli kapatıldığını belirten Çetin, 'Bizler haber alma özgürlüğünden mahrum bırakılıyoruz. Gerçek haberi okuduğumuz Alternatif'e ceza verilmiştir. Bu ortamda haber alma ve basın özgürlüğünden söz emek mümkün değildir. Tezkerenin süresi uzatılarak yeniden ölüm ve cenaze törenleri gündeme getirilecek. Savaş bütçesini doğalgaz ve elektrik faturalarımızla ödeyeceğimizi biliyoruz' dedi. Çetin ayrıca DTP'ye kapatma davasının kaygı verici olduğunu belirtti. |
Thursday, September 25, 2008
Türk Basını, söz konusu Kürt basını olunca sansüre ortak
KurdTime : Thursday, September 25, 2008
Etiketler : Medya
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment