Sunday, September 21, 2008

Gelecek 23 Eylül'de bayilerde

Alternatif Gazetesi'nin bir ay süreyle yayınının durdurulmasına tepki gösteren gazete çalışanları, kararı demokrasiden uzaklaşmanın bir anlamı olarak değerlendirdiler. Alternatif ve Gelecek gazeteleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cevat Düşün, gazetenin yayınının durdurulmasına karşın 23 Eylül'de Gelecek Gazetesi'yle devam edeceklerini belirterek, 'Okurlarımızın en büyük desteği Gelecek Gazetesi'ne sahip çıkmak olacaktır' dedi.

gelecek_gazeteleri Son dönemde özgür basın geleneğinden gelen basın yayın kuruluşlarına yönelik baskı sansür ve kapatmalar, Alternatif Gazetesi'nin 1 ay yayının durdurulması ile devam ediyor.

alternatif_gazeteleri 

Alternatif ve Gelecek gazeteleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cevat Düşün, Alternatif ve Gelecek gazetelerinin 3 defa kapatıldığını, fakat bu baskı ve kapatmalardan asla vazgeçmeyeceklerini ifade ederek, 'Biz her şekilde gerçekleri yazmaya devam edeceğiz, izlediğimiz yayın politikasından taviz vermeyi düşünmüyoruz. Yayın politikamız Türkiye'nin demokratikleşmesi için gerekli. Okurlarımızı bu yayın politikasından ve haber alma haklarından mahrum bırakmayacağız. İki gün sonra gerçeklerle birlikte Gelecek Gazetesi ile okurlarımızla buluşacağız. Bu kapatmalara baskılar karşı okurlarımızın bize vereceği en büyük destek yeni çıkacak olan Gelecek Gazetesi'ni sahiplenmek olacaktır' dedi.
'Erdoğan'ın söylemleri faşizmi aratmıyor'
nuri_firat_gazete Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığını söyleyen Alternatif Gazetesi Haber Müdürü Nuri Fırat, Alternatif ile birlikte son 2 yılda 35 gazetenin kapatıldığına dikkat çekerek, 'Son dönemlerde basına dönük saldırılar Türkiye'de tabloyu ortaya koyuyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın diktatöryal rejimi hatırlatan söylemleri ve basına yönelik açıklamaları böyle bir olayla karşılaşmamız bir şok etkisi yaratmamıştır. Demokratik rejimlerde hiçbir şekilde tahammül gösterilemeyecek olan Orgeneral Başbuğ'un bir devlet başkanı gibi hareket etmesidir. Orgeneral Başbuğ'un son dönemlerde özellikle yandaş medyayı, etrafında toplamış ve bir dizi direktifler vermiştir. Verdiği direktifler arasında öne çıkan, Kürtlere karşı sınır tanımayan bir saldırgan politikanın izlenmesi yönündedir. Kürt sorunun demokrasiyi, insan haklarını savunan ve bunların sesini vermeye çalışan basın tamamen susturulmaya çalışılıyor. Orgeneral Başbuğ'un ve Başbakan Tayip Erdoğan'ın söylediklerini yan yana getirdiğimizde gazetemizin kapatılmasının tamamen tesadüf olmadığı ortaya çıkıyor. Yıllardır bu politikayı izlediler, tekrar izliyorlar, ama şunu da belirtiyoruz 35 defa kapattılar biz 36 defa çıkacağız. Biz gerçekleri yazmaya devam edeceğiz' diye konuştu.
'Türkiye faşist bir devlet olma yolunda'
bayram_balci_gazete Bir ülkede gazetelerin sık sık kapatılmasının o ülkede demokrasinin olmadığının göstergesi olduğuna ve aksine 'demokrasi vardır' diyenlerin tamamen yalan söylediğini vurgulayan Alternatif Gazetesi Editörü Bayram Balcı, 'Son dönemdeki Doğan medya grubu ve Başbakan arasındaki kavgada, ana akım medya, Doğan grubunu savunma peşine düştüler. Hatta bazı gazeteler manşetine 'Doğan medyasını da mı savunacaktık' gibi kinayeli başlıklar attılar. Fakat bu başlıkları atan gazetecilerin hiçbir tanesi gerçek anlamda, Türkiye'de basın özgürlüğü ile bir dertlerinin olmadığı da Kürt basınına yönelik saldırıların kapatmalarının karşısında sessiz kalmaları ile açığa çıkmıştır. Şu nettir, Türkiye'deki gazeteler iki yüzlü gazetelerdir ve çoğu da sahtekardır. Söyledikleri başka, yaptıkları başkadır. Bunların amacı halkı kandırmaya yönelik yayın yapmaktır. Gazetemiz üzerinde 35'i aşmış kapatma kararına karşı kıllarının kıpırdamaması bunların birer göstergesidir' diye kaydetti.
Geçmişte insanların böyle bir saldırının karsında da bir araya gelip kınayabildiklerini ifade eden Balcı, 'En azında destek olduklarını hissettiriyorlardı. Zülfü Livaneli'den tutun da, Orhan Pamuk'una, Yaşar Kemal'ine kadar gazetelerinin susturulmasına yönelik bir duyarlılık vardı. Ama şimdi bu samimi yaklaşımlar yoktur. Bir ülkede eğer 30'un üzerinden bir gazete kapatılıyorsa, buna tepki gösterilmiyorsa bu demokrasiden ne kadar uzaklaşıldığının göstergesidir. Samimiyetle basın özgürlüğünü savunan çok az insan var' dedi.
'Okurlar gazetelerine sahip çıkmalıdır'
Gazetenin yazarlarından Salih Sezgin, Musa Anter'in ölümünün 16. yıldönümünde Alternatif'in yayının durdurulmasının dikkat çekici olduğunu belirterek, 'Özellikle Başbakanın ve Orgeneral Başbuğun açıklamalarında sonra gazetemize yönelik yoğun baskıların bu kapatılmayla başladığını gösteriyor. İlginç bir şey, bu kapatma Ape Musa'nın katledilmesinde denk geldi. Dikkatimi çeken bir şey var özgür basına karşı özellikle ezilen Kürt ve Türk halkının, emekçinin sesi olan bu gazeteye yapılan baskılara karşı bir sessizlik de var. Nasıl ki Diyarbakır'da yaşanan vahşete aydını yazarı, duyarlı olması gereken bütün kesimler sessizleştiyse, özgür basına karşı yapılan bu uygulamalara karşı ney yazık ki sağır ve dilsizleştiriyorlar. Bu ülkede aydın, sanatçı yazar, yurtsever ve duyarlı herkesi bu baskılara karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz. Başta da okurların gazetesine sahip çıkmasını istiyoruz ve bu kapatmayı kınıyorum' diye konuştu.
kudret_gulun_gazete Gazete çalışanı Kudret Gülün ise baskı ve kapatma kararını şiddetle kınadıklarını söyleyerek, yaklaşık iki yıldır Kürt özgür basını üzerindeki baskıların arttığına ve sık sık kapatmalarla karşı karşıya kaldıklarına işaret etti. Bu kapatmaların hiçbir yasal dayanağının olmadığını ifade eden Gülün, 'Kesinlikle özgür basın ve Kürt basınına yönelik farklı özel bir yaklaşımdan kaynaklıdır. AKP, birkaç hafta önce Türkiye'de basın özgürlüğünden bahsediyordu, ama maalesef bugünde gördük ki, Türkiye'de ezilenlerin sesi olan basın kesinlikle özgür değildir. Ve sansürlerle karşı karşıyadır. Fakat baskılar bizi kesinlikle yıldırmayacaktır. Her zaman sesimiz halkın sesi olacaktır' dedi.İSTANBUL (DİHA)

0 Yorum: