Azadiya Welat Gazetesi, Alternatif Gazetesi, Gelecek Gazetesi, Özgür Halk Dergisi, Yurtsever Gençlik Dergisi, Hewiya Jinê Dergisi, Dicle Haber Ajansı, Fırat Dağıtım Şirketi, Gün Radyo Tv, Ses Radyo, Net Radyo, Dünya Radyo ve Aram Yayın Evi, Kürt basınına yönelik baskılara dikkat çekmek için ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamanın tam metnini olduğu gibi yayınlıyoruz. Türkiye'de başta Kürt basını olmak üzere muhalif basın üzerindeki baskı giderek pervasızlaşıyor. Türk devleti savcısı, hakimi, polisi, jandarması ve dağıtım şirketleriyle Kürt basınını çökertmek için çalışıyor. Ne yasa ne de hukuk dikkate alınmadan, Kürt sorununu gündemde tutan günlük gazeteler ve dergileri kapatılıyor. Kürt halkına karşı yürütülen savaşın bir parçası olarak Kürt yayınları toplatılıyor ve kapatılıyor. Alternatif Gazetesi ve Özgür Halk Dergisi'nin bir aylık kapatılmasının nedeni budur. Sık sık kapatılarak bu yayınların çıkarılamaz duruma getirilmek istenmektedir. İddia ediyoruz ki aynı baskılar Türkiye'deki en büyük gazeteye yapılsa, birkaç gün içersinde çöker. Ne var ki bütün baskı ve yasaklamalara rağmen halkın sahip çıktığı demokratik Kürt gazete ve dergileri çökertilemiyor. Kürt basını üzerindeki baskılar esas olarak Genelkurmay'ın emriyle gerçekleşiyor. Deşifre edilen gizli planlarda en fazla basına önem verdikleri şey Kürt basının susturulmasıdır. Genelkurmay Başkanı basına brifing verip, 'PKK haberi vermeyin, Apo demeyin, resim vermeyin' dedi. Aksini iddia edenlere ise tahammül gösterilmeyecektir. Bu nedenle son kapatmalar Genelkurmay'ın brifingiyle bağlantılıdır. Çünkü bu aralar askeri operasyonlar tüm hızıyla devam ettiriliyor, sınırötesi operasyon tezkeresi Meclis'e gönderildi, Bölge'de sivil katliamlar sürüyor, hak ihlalleri ve işkence sistematik bir şekilde artıyor, Kürtlerin talepleri bastırılıyor. Bunu dile getirenler susturulacaklardır... Türkiye ve dünya basını da bu baskılara sessiz kalıyor. Kürt basını üzerinde körlerin ve sağırların görebileceği ve duyabileceği baskılar yapıyor. Ne var ki Türkiye'deki gazeteciler ve basın örgütleri ses çıkarmıyor. Kendilerince Kürt basınını basından saymıyorlar. Kürt halkını ve özgürlük mücadelesi verenleri bölücülükle suçluyorlar. Asıl bölücülük ise kendilerinin yaptığı gibi Kürt basını üzerindeki baskıları görmemektir. Başbakan, basın tekeli olan Doğan Grubu'na saldırınca feryat edenlerin ve karşı çıkanların Kürt basınına yönelik baskıya ses çıkarmamaları, onların basın ahlakına sahip olmadığını gösterir. Zaten on yıllardır Kürt halkına karşı yürütülen kirli savaşta, kirli tarafta yerlerini aldılar. Devletin kirli uygulamalarını örtmek için bütün marifetlerini kullandılar. Kürtler üzerinde dünyada görülmemiş baskılar yapan devletin uygulamalarını görmezden geldiler. Bugün bile Kürt halkı birkaç haftadır anadil eğitimi için ayaktayken, bunu Türk basını görmüyor. Kürt basını susturularak zaten Türk basının görmezlikten geldiği her şey tümüyle toplumdan gizlenmek isteniyor. Biz iddia ediyoruz; dünyada iradesi ve kişiliği olmayan basına en iyi örnek, Türkiye basını ve bu basında yer alan gazetecilerdir. Öyle ki genel yayın yönetmenleri genelkurmayın emir eri haline gelmiştir. Türkiye'de Kürt basını üzerindeki baskılara karşı çıkmadan basın özgürlüğü gerçekleşmez. Kürt basınına yönelik baskılar somuttur. Kapatmalar, toplatmalar o kadar çok fazla ki, bunlar ancak açık faşist ülkelerde olacak düzeyde baskılardır. Aslında Kürt basınının hiç olmamasını istiyorlar, ama uluslar arası alanda zor duruma düşmemek için gazete ve dergilerin görünürde çıkmasına izin veriyorlar. Ama kapatma ve toplatmalarla, dağıtım üzerindeki baskılarla fiili olarak gazete ve dergilerin çıkartılması engelleniyor. Bu duruma Türkiye'deki gazeteler ve basın kuruluşları tepki vermediği gibi, uluslararası basın kuruluşları da ciddi tepki vermiyor. Kürtlerin Türkiye'de yok sayılması, bir yönüyle de dünyanın tutumundan kaynaklanıyor. Türkiye'de Kürt basınına yönelik baskının bu kadar açıkça yapılması da uluslararası basın kuruluşlarına duyarsızlığından kaynaklanıyor. Başta halkların kardeşliğinden yana olan aydın, sanatçı, işçi, esnaf, öğrenci, kadınlar ve gençler olmak üzere bu tehlikeli gidişata karşı demek için tüm halkımızı duyarlı olmaya çağırıyor, Alternatif ve Kızıllaşan Özgür Halk Dergisi ile her koşulda dayanışacağımızı belirtiyor, aşağıda imzası olan kurumlar olarak Alternatif Gazetesi ve Kızıllaşan Özgür Halk Dergisi'nin kapatılmalarını, Azadiya Welat Mersin Bürosu'nun basılmasını kınıyoruz. |
0 Yorum:
Post a Comment