Wednesday, October 22, 2008

Bir Katilin Portresi: Ayhan Çarkın

image003[1] Bianet-Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, “Susurluk Davası” hükümlülerinden eski özel timci Ayhan Çarkın’ın, Arena programındaki “terörle mücadele sırasında bin kişi öldürmüş olabilirim” şeklindeki sözleriyle ilgili soruşturma başlattı.

Ayhan Çarkın kimdir?

46 yaşındaki Çarkın, Erzurum'da doğdu. Sonradan "terör" nedeniyle lise eğitimini tamamlayamadığını açıkladı. Özel Harekât kursunda Korkut Eken'den ders aldı. Özel tim polisi olarak Diyarbakır'da göreve başladı. 4 yıl görev yaptığı Güneydoğu'da kent içinde düzenlenen sayısız hücre evi operasyonuna katıldı.

Ecevit Kılıç'ın haberine göre "görev aldığı ev baskınları en fazla beş dakika sürüyor ve evlerden sağ çıkan olmuyordu". 

12 Temmuz 1991'de Nişantaşı'nda bir eve düzenlenen ve 11 kişinin öldürüldüğü operasyona katıldı.

Öldürülen kişilerin yakınlarının başvurusu üzerine AİHM, Türkiye'yi bu operasyonda yargısız infaz yapıldığı gerekçesiyle mahkûm etti.

İkinci operasyon ise 16 Nisan 1992'da Çiftehavuzlar'daki eve yapıldı. Evdeki 3 kişi öldürüldü. Çarkın ve 20 polis yargısız infaz gerekçesiyle yargılandı ancak beraat ettiler.

Abdullah Çatlı'nın ekibindeydi artık. Yanında kendisi gibi Özel Timci olan Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy da vardı.

Bolu-Sapanca- Düzce üçgeninde Kürt insanlarının öldürülmesinde görev aldığı konuşuldu. Gazi Mahallesi olaylarında rol aldı.

Ömer Lütfü Topal suikastında yer almakla suçlandı. Beraat etti. Çarkın Susurluk Çetesinin gerçekleştirdiği eylemlerin uygulayıcısı olmakla suçlandı. Dava sonunda 4 yıl ceza aldı. 20 ay cezaevinde yattı.

Yargılanırken Çarkın, “Bu benim savaşım değildi, Türkiye Cumhuriyeti'nin savaşıydı. Susurluk davası nedeniyle 19 yıllık görevimden alındım. Savunmasız bırakıldım” dedi.
Çarkın'ın evinde her operasyondan sonra üstlerinin verdiği 350 takdirname var.

13 Ağustos 1993'de İstanbul Perpa'da bir kafeye düzenlenen baskında Dev-Sol üyesi oldukları gerekçesiyle beş kişi öldürüldü. Çarkın'ın baş aktör olduğu operasyonda, çatışma yaşanmadan bu kişilerin öldürüldüğü ortaya çıktı.

Çarkın ve 8 polis bu operasyon nedeniyle kasten adam öldürmek suçundan hâkim karşısına çıktı. Mahkeme, Çarkın ve 4 polisi önce idama mahkûm etti ardından indirimler yaparak 3 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Ama Yargıtay sanıkların beraat etmelerini istedi. (EZÖ)

Çarkın'ın Öldürdüğü "Bin Kişi"den 17'si de Gazi Mahallesinden

"Çok abi, hangisini söyleyeyim? Terörle mücadele için belki bin kişi öldürmüşümdür.12 tane idamla yargılandım. Hiç bir özlük hakkım yok. İçişlerinden rica ediyorum, ben sizin namusunuzum, bana sahip çıkın."

Star Televizyonunda yayınlanan Arena programında Uğur Dündar'ın "Kaç olayınız vardır?" sorusuna Eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın'ın cevabı böyle.

Susurluk Davasının sanıklarından Çarkın'ın bahsettiği cinayetlerin 17'si de hayatını Gazi olaylarında kaybetti.

Özel timci Ercan Ersoy, HBB Televizyonunda Çarkın'la birlikte Gazi Mahallesinde olduklarını açıklamıştı. Susurluk davasında yargılanan özel timci Çarkın ve Oğuz Yorulmaz'ın Gazi Mahallesi'nde halkın üzerine ateş açtığını gösteren fotoğraflar vardı.

Gazi Olayları...

Bu cinayetleri "devlet için" işlediğini söyleyen Çarkın "Madem biz yargılandık Veli Küçük de yargılansın, siyasiler de yargılansın" diye ekledi. 

Eski Polis Şefi ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadede, terörle mücadele adına "1000 operasyon yaptık" demişti. 

Yıl 1995. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Valisi Hayri Kozanoğlu.

Alevilerin yaşadığı İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesi'ne bağlı Gazi Mahallesi'nde 12 Mart günü akşam saatlerinde üç kahvehane ve bir işyeri aynı anda otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. Halil Kaya hayatını kaybederken, beşi ağır yirmi beş kişi yaralandı. Mahalleli polisin geç müdahale ettiklerini öne sürerek karakola yürüdü. Polis grubun üzerine ateş açtı. Ölen 17 kişiden yedisinin polis mermisiyle hayatını kaybettiği belirlendi.

Gazi Davası

Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 polis hakkında "müdafaa ve zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek" iddiasıyla dava açtı. Beş yıl içinde 31 duruşma yapdı; dava 3 Mart 2000'de karara bağlandı.

Polis memurları Adem Albayrak ve Mehmet Gündoğan hapis cezası aldı.

2002'de Yargıtay kararı onadı; yakınlarını kaybeden 22 kişi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme Türkiye'yi toplam 510 bin avro tazminat ödemeye mahkûm etti.

Ergenekon iddianamesinde Gazi olayları

Ergenekon iddianamesinin 254. sayfada "9 No'lu gizli tanık (...) Gazi Mahallesindeki Kahvehane taramasının Veli Küçük'le birlikte hareket eden Osman Gürbüz'ün gerçekleştirdiğini, aynı oluşum içinde Sedat Peker'in de olduğunu beyan etmiştir" deniyor.

260. sayfada Sedat Peker'in "Bunlar cahil, Bunlar birkaç kişi o Ayhan Çarkın, Korkut Eken, Semih filan. Böyle sağda solda birkaç kahveye mahveye ateş edip ortalığı karıştırıp. Gazeteci diyordu ki amaç ortalığı karıştırmak. Öyle üç beş tane faili meçhul cinayet yapacağız. Ortalık karışacak. Bir de bunların sonu kötü olacak" dediğine yer veriliyor. (EZÖ/EÜ)

No comments:

Post a Comment