KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Kürdistan halkının kararlı ve cesur serhildanlarını bir kez daha selamlayarak, Türk Başbakan’ın ırkçı açıklamalarına yanıt verdi. Başbakan’ın ‘ya sev ya terket’ çıkışının bilinçli olduğunu ve yeni katliam tehditlerini barındırdığını belirten KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, ancak şu tarihsel gerçekliğin altını çizdi: “Kürdistan halkı mezopotamyanın en eski halklarından birisidir...Ülkeyi terketmesi gereken birisi varsa o da bu topraklarına ve insanlarına hiçbir saygısı olmayan Erdoğan ve hükümetidir. Onun temsil ettiği sömürgeci anlayışın kendisidir.” KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, KCK Önderi’ne yönelik fiili saldırının duyulmasıyla birlikte alanlara çıkan Kürt halkının serhildanları, Türk devletinin tutumu, Başbakan’ın fiyaskoya dönüşen Kürdistan seferi ve söylemleri değerlendirildi.
Eylemlerde nitel sıçrama
Kürdistan halkının KCK Önderi Abdullah Öcalan’ı sahiplenme, savunma ve ortaya koyduğu eylemlilik düzeyinin, ulusal-demokratik iradeleşmede nitel bir sıçramayı ifade ettiği belirtilen açıklamada, “Bu düzey, Türk devletinin özgürlük hareketini bastırmak için geliştirmeye çalıştığı topyekün saldırıyı deşifre etmiş ve anlamlı bir cevap olmuştur” denildi.
Türk Hükümeti’nin telaşı
Bu duruşun, geleceğini Kürdistan’daki yerel seçimlere bağlamış olan AKP Hükümeti’ni büyük telaşa düşürdüğü vurgulanan açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın, Kürdistan halkının gösterdiği infial durumunu görmezden gelerek, Kürdistan gezisine çıkması, buna bağlandı.
Maskesini indirdi
Başta Amed, Dersim, Wan, Çolemerg ve Gever halkının, Türk Başbakan’a hakettiği cevabı verdiği kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: “Halkımızın göstermiş olduğu ulusal-demokratik özgürlükçü tutum karşısında TC Başbakanı, bu iradeye saygılı olacağına, iradeyi kırmak ve sindirmek için saldırganlaşmış, bugüne kadar yüzüne taktığı maskeyi indirmek durumunda kalmıştır.”
Katliam fermanını duyurdu
Başbakan Erdoğan’ın, Kürdistan halkını teslim olmaya, resmi ideolojiyi kabul etmeye, boyun eğmeye, aksi taktirde Kürdistan’ı terk etmeye çağırdığı anımsatılan açıklamada, şuna dikkat çekildi:”‘Ya sev ya terket” anlamındaki sözlerin anlamı, Kürdistan’da yeni bir soykırım ve tehcirin başlatılmasından başka bir şeyi ifade etmemektedir. Bir katliam fermanı anlamına da gelen bu ifade, kızgınlıkla ya da bir anlık boş bulunup söylenmiş bir söz değildir.”
Resmi ideolojinin taşeronu
Açıklamada, Erdoğan’ın resmi ideolojinin Kürdistan’da tesisi için taşeronluk üstlendiği şöyle ifade edildi: “Artık halkımız açısından anlamsızlaştırılmış bulunan ve alay konusu haline gelmiş, gülünç bir hal alarak utanılacak bir dayatma haline gelmiş bulunan ‘tek bayrak, tek devlet, tek vatan, tek millet, tek dil’ resmi ideolojisini yeniden Kürdistan’da tesis etme görevini üstlenmiş birisi olarak, ‘ya teslim olursunuz, ya da ölümlerden ölüm beğenin’ tehdidinden başka bir şey değildir. Yine halkımızın İstanbul’da yaptığı gösterilere, pompalı tüfekle saldıranları meşru ve haklı gösterebilmiştir. Böylece Türkiye’nin bir çok yerleşim biriminde Kürtlere yönelik saldırılar ve linç kampanyanlarının kimler tarafından geliştirildiği ve müsamaha edildiği de açığa çıkmaktadır.”
Kürdistan halkı terketmez
Kürdistan halkının mezopotamyanın en eski halklarından birisi olduğu tarihsel gerçekliğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu toprakları emeğiyle, kanıyla, canıyla ve bilinciyle yurtlaştıran Kürdistan halkıdır” denildi. Açıklamada, eğer bir an bile bu topraklar üzerinde durmaması gereken birisi varsa, o da şöyle tanımlandı: “Ülkemizi talan eden, halkımızı katliamlardan geçirerek köleleştiren, dilini, kültürünü yasaklayan, tarihsel zenginliklerini sular altında bırakmak isteyen, her türlü etik değerden uzak anlayışın kendisidir. Ülkeyi terketmesi gereken birisi varsa o da bu topraklarına ve insanlarına hiçbir saygısı olmayan Erdoğan ve hükümetidir. Onun temsil ettiği sömürgeci anlayışın kendisidir.”
Adana Valisi yalnız değil
Adana Valisi’nin eylemlere katılan yoksul Kürt çocukların ailelerine verilen Yeşil Kartların iptal edileceği ve kömür yardımı yapılmayacağı çıkışının bireysel olmadığına işaret edilen açıklamada, İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan yeni koordinasyonun kararı olduğu savunuldu. Kararın ne anlama geldiği şöyle izah edildi: “Hem bir halkı yoksullaştırma, Yeşil Kart’a bağlama, ardından özgürlük ve demokrasi istemini dile getirdi mi, sağlık için kullanılan Yeşil Kart’ı iptal etme tehdidi, sadece siyasal bir bitiş ve çöküş değil, ahlaki olarak da bir çöküşü ifade etmektedir.”
Başbakan’ın demogojisi
Kürdistan’a dönük vaatlerinin boş çıkması ve Kürt halkının AKP’den destediği çekmesinin Başbakan Erdoğan’ı oldukça zorladığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Önder Apo’ya fiziki saldırı ve psikolojik işkence uygulamasını iyi bilen Başbakan, tamamen yalan olduğunu söyleyip, bunu DTP’nin yerel seçimler dolayısıyla ortaya attığını açıklamıştır. Bu tamamen bir çarpıtmadır. Bir kez daha açığa çıktı ki, Türk devletinin Önder Apo’ya yaklaşımını düzeltmemesi durumunda Kürt halkıyla barış içinde bir arada yaşama koşulları olmayacaktır. Başbakan bunu doğru anlayacağına, konuyu çarpıtması, DTP’ ye ve yerel seçimlere bağlaması, demogojiden başka bir şey değildir.”
Kürt halkı durmayacak
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı açıklaması, şu tespit ve çağrıyla tamamlandı: “Halkımız Türk devletinin onur kırıcı iradesizleştirmeye dönük saldırılarına karşı durmaya değişik biçimlerde devam edecek ve eylemlerini sürdürecektir. Herkes bilmeliki, Kürt halkı varolmaya ve onurlu ve kimlikle yaşamaya karar vermiş, Önder Apo çizgisinde eşit-özgür yaşam ilkesinden asla taviz vermeyecek, özgürlüğü için her türlü fedakarlığı yapacaktır. İçine girdiğimiz bu önemli ve stratejik süreçte hiçbir Kürdistanlı nerede yaşıyorsa yaşasın bu saldırılar karşısında izleyici olmamalı, ulusal-demokratik görevlerine sahip çıkmalıdır.“
ANF/BEHDİNAN
Kürtlerden özür dilesin
Türk Başbakanı Recep T. Erdoğan’ın Kürdistan seferinde “Ya sev ya terket” açıklamalarına Hakkarililerin tepkisi sürüyor. Yüksekova ve Şemdinli belediye başkanları ile DTP’li yöneticiler, Başbakan’ın sözlerinin 40 milyonluk Kürt halkına yönelik olduğunu belirterek, Başbakan’ın Kürtlerden özür dilemesini istedi. Erdoğan’ın söylemlerinin faşizan olduğunu belirten Yüksekova Belediye Başkanı Salih Yıldız, Hakkari’ye ‘Başbakan’ sıfatıyla değil, orduyla uzlaşmış AKP Genel Başkanı olarak geldiğini söyledi. Yıldız, “Sayın Başbakan, 2 Kasım’da hastane açılışı nedeniyle ilçemize geldi. Ancak ilk defa bir başbakan halk tarafından kabul edilmedi. İlk defa bir başbakan polis ablukasında gelip gitti. Bu da Sayın Başbakan’ın siyasetinin iflas ettiğinin göstergesidir. ‘Ya boyun eğersiniz ya da çekip gidersiniz. Ya sev ya da terket’ anlayışı, kabul edilecek bir yaklaşım değildir. Bu onun ruh halini gösteriyor. Bunun için bir an önce tedavi görmesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa bir Başbakan 40 milyonluk bir halka ‘ya sev ya terket’ diyemez” dedi.
Bu topraklar Kürtlerin
Erdoğan’ın hayal kurduğunu belirten Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit Tekin, Kürt sorununun ırkçı söylemlerle çözülecek bir sorun olmadığına dikkat çekti. Bu toprakların asıl sahiplerinin Kürtler olduğunu vurgulayan Tekin, Başbakan’ın Kürdistan’daki siyasetinin iflas etmesinden dolayı halka saldırdığını ifade etti. Tekin, Erdoğan’ın, Kürtlerden özür dilemesini istedi.
Erdoğan geldiği yere gitsin!
Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz da Erdoğan’ın Kürt illerini ele geçirecekmiş gibi sefer başlattığını belirterek, “Sanki bu illeri ele geçirecekmiş gibi bir yaklaşım ve söylemi var. Bu halka ‘ya sev ya terket’ diyor. Oysa bu toprakların sahibi bu halktır. Yıllardır burada yaşıyorlar. Asıl başbakan geldiği yere gidebilir. Zaten bu halk, buralar senin yerin değil ‘git’ cevabını da net olarak verdi” diye konuştu. Erdoğan’ın Hakkari’de gerçek yüzünü ortaya çıkardığını belirten DTP PM Üyesi Emin Sarı ise, MHP’nin dahi kullanmaktan vazgeçtiği söylemleri kullandığını belirtti.
Kabul edilmedi, saldırıyor!
Hitler’in kullanmadığı sözleri Erdoğan’ın Hakkari’de kullandığını kaydeden DTP Yüksekova İlçe Başkanı A.Vahit Şahinoğlu da Kürtlerin artık Başbakan’ın gerçek yüzünü net olarak gördüğünü dile getirdi. “Başbakan, kabul edilmediği için halka saldırdı” diyen Şahinoğlu, Erdoğan’ı Kürt halkından özür dilemeye çağırdı.
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
No comments:
Post a Comment