Dersim'de binlerce kişi yürüyüş düzenleyerek ve AKP Dersim İl binası önüne siyah çelenk bırakarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dersim'e gelişini protesto etti. Kitle adına açıklama yapan DTP Dersim İl Başkanı Murat Polat, Erdoğan'a seslenerek, hiçbir tehdidin Dersim'in onurunu satın almaya, diz çöktürmeye gücünün yetmeyeceğini belirterek, "Diyarbakır'da halktan aldığın tokat gibi cevap yetmedi mi? Hangi yüzle ilimize geliyorsun sormak istiyoruz" dedi.
Dersim'de Yer Altı Çarşısı'nda bir araya gelen binlerce kişi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dersim'ye gelişini protesto etmek amacıyla yürüyüşe geçti. AKP İl binasına doğru yapılan yürüyüşe DTP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis, Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, DTP, EMEP, Eğitim Sen, SES, Genel-İş, Halk Kültür Merkezleri, Halk Cephesi, ESP, Demokratik Haklar Platformu ve Partizan'ın da aralarında bulunduğu sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin de aralarında bulunduğu binlerce kişi katıldı. "Bê serok jiyan nabe", "Ateşle oynamayın", "Öcalansız dünyayı başınıza yıkarız ", "Öcalan'a uzanan elleri kırarız", "Munzur'da baraja hayır" dövizlerinin taşındığı yürüyüşte, sık sık "Bê serok jiyan nabe", "Ateşle oynamayın", "Öcalansız dünyayı başınıza yıkarız", "Öcalan'a uzanan elleri kırarız" sloganları atıldı. Yürüyüş nedeniyle yoğun güvenlik önlemi alındı.
‘DERSİM HALKI SATILIK DEĞİL’
AKP İl binası önünde sona eren yürüyüşün ardından kitle adına açıklama yapan DTP Dersim İl Başkanı Murat Polat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamak için davul zurnayla, memur ve öğrencileri zorla katmaya çalışarak bir gösteri hazırlandığını belirterek, "Tayyip Erdoğan yerel seçimlerde Diyarbakır'la birlikte Dersimi de istediğini her fırsatta söylüyor. Sözde Dersim'i kazanmak için seferberlik ilan etmişler. Para aktarıyorlar, sadaka dağıtarak yandaş bulmaya çalışıyorlar. Dersim halkı satılık değildir" dedi.
‘HANGİ YÜZLE GELDİN’
Hiçbir tehdidin Dersim'nin onurunu satın almaya, diz çöktürmeye gücünün yetmeyeceğine vurgu yapan Polat, şunları kaydetti: "Kendisine buradan açıkça soruyoruz ve sesleniyoruz. Halk burada. Peki sen neredesin? Durduğun yer neresidir? Biliyoruz ki şu an bir tiyatro içerisindesin. Demagojiye karnımız tok, ilimize yaptığın hizmetler nedir, bilmek istiyoruz. Yanındaki tarikat hocaları ve karşısında hazır ola geçtiğin kışlanın paşaları dışında ve bir avuç çıkarcı dışında kim var yanında? Bu halkın karşısına çıkacak yüz kaldı mı acaba sende? Diyarbakır'da halktan aldığın tokat gibi cevap yetmedi mi? Hangi yüzle ilimize geliyorsun sormak istiyoruz" diye konuştu.
Polat, demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanması formülleriyle yasalar çıkarıldığını, işkence ve hak ihlallerinin gözaltından başlayarak cezaevlerine kadar sistemli olarak tırmandırıldığını, karakolda, Metris Cezaevi'nde yapılan işkence ile katledilen Engin Çeber'le birlikte bu yıl içerisinde 35 yurttaşın tutukluyken öldürüldüğünü hatırlattı. Emekçilere yönelik sürgün ve hak gasplarının alabildiğine pervasızlaştığını belirten Polat, "Sadece AKP iktidarı döneminde 27 demokrat, emekçi insanımız sürgün edilmiştir" diye kaydetti.
ÖCALAN BİRİNCİ DERECE MUHATTAP
Kürtlerin özgürlük, eşitlik, demokrasi ve barış taleplerinin sınır özesi operasyon tezkeresi, OHAL'e dönüş hazırlıkları, işkence ve ölümlerin artırılmasıyla cevaplandığını söyleyen Polat, Ergenekon generallerini ödüllendirilerek bırakıldığını söyledi. Akan kanın durması, demokrasi, barış ve Kürt sorununun çözülmesi için birinci derecede muhatap alınması gereken Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a karşı yapılan fiziki saldırı ile sorunu çözmek yerine yangına benzin ile gidildiğini vurgulayan Polat, "Yapılan bu saldırı Kürt hassasiyetini tetikleyerek halkın yoğun tepkisi ve öfkesine yol açmıştır. Ve gerçekleşen demokratik eylemliliklerde bir yurttaşımız güvenlik güçlerince katledilmiş, yüzlercesi yaralanmıştır" diye konuştu.
‘ERDOĞAN ÇEVRE DÜŞMANI’
Sit alanı ilan edilerek turizme açılması gereken vadilerin barajlar ve su ile doldurarak yok edilmesinde ısrar etmenin doğa ve çevre düşmanı olmak olduğunu belirten Polat, "Başbakan unutmamalıdır ki, Dersimliler yaşadıkça Munzur, özgür akmaya devam edecektir. Ve sana da Munzur'dan bir tas su, bir çakıl taşı düşmeyecek, iktidar şansın da olmayacaktır" dedi. Erdoğan'a Dersim'ye neden geldiğini soran Polat, "İnancımıza, dilimize, kültürümüze ve doğamıza saygı duyuyor musunuz? Asimilasyon bir insanlık suçudur diyordunuz. Asimilasyon ve inkar politikalarından ne zaman vazgeçeceksiniz? OHAL uygulamalarından, operasyonlardan, dağlarımızın bombalanmasından ne zaman vazgeçeceksiniz?" diye sordu.
‘DERSİM’E SEFER OLUR ZAFER OLMAZ’
Kürt sorunun çözümünün sınır ötesi operasyonlarda ve emperyalist merkezlerde değil içerde olduğunu belirten Polat, şunları dile getirdi: "İlimizin sorunlarını muhataplarından dinleyip yanıt bulmak için mi, yoksa göz boyamak, basına bir kare poz vermek için mi geldiniz? Geçmişimize ve geleceğimize saygı duyacak mısınız, yoksa Kasımpaşalı kabadayı üslubunuzla bizlere gözdağı mı vermeye devam edeceksiniz? Sizden bu sorulara cevap vermenizi bekliyorduk. Ama anlaşılıyor ki, sizin halkın karşısına çıkmaya yüzünüz yok. Sorunları çözmeye cesaretiniz, iradeniz ve niyetiniz yoktur. Ve halkımızın sofrasında, Dersim coğrafyasında sana ve senin gibilere yer yoktur. Dersim, hak edene dostluğunu gösterdiği gibi, hak etmeyene öfke ve tepkisini tarihi boyunca göstermiştir ve göstermeye devam edecektir. Dersim'e sefer olur ama zafer asla."Konuşmanın ardından AKP İl binasına siyah çelenk bırakıldı. Kitle daha sonra "Bijî serok Apo" sloganlarını atarak dağıldı.
No comments:
Post a Comment