Tuesday, November 11, 2008

'Başbakan'ın sözlerinden sonra linç girişimleri arttı'

Türk: Başbakan'ın söylemleri linçlere neden oluyor
ahmet turk DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, son dönemlerde yaşanan linç girişimlerine dikkat çekerek, Başbakan'ın pompalı saldırganlara destek vermesinin nerelere varılacağını görmesi gerektiğini söyledi. DTP politikalarının AKP'nin gerçek yüzünü açığa çıkardığına vurgu yapan Türk, 'Yarın çok geç olmadan, şimdi bu dönemde, bu meclis yapısıyla, cumhuriyeti demokratikleştirmeye davet ediyorum. Kürtlerle barışmaya, onların eşit hak ve özgürlüklerini kabul etmeye çağırıyorum' dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, güncel gelişmeleri değerlendirdi. Toplantıya, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel'inde dinleyici olarak katıldı. Atatürk'ün 70. ölüm yıldönümünü değerlendiren Türk, Mustafa Kemal'in, iç barış, uzlaşı, ortak akıl ve diyaloga önem verdiğini bu yüzden birkaç kez demokrasiyi kurmak girişiminde bulunduğunu ancak başarılı olmadığını söyledi. Türk, yapılan Mustafa belgeseli ile Atatürk'ün kutsallaştırılmadan gerçekçi bir şekilde tartışılmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Atatürk'ün iç barışa hizmet için 1938 Genel Affı'nı ilan ettiğini belirterek, 'Ötekileştirilen, cezalandırılan, hapsedilen bütün muhalifleri, bütün kesimleri, Cumhuriyetle barıştırmak için, büyük bir iç uzlaşı hamlesi başlatmıştır' dedi.fasist_erdogan_thumb
'Obama'nın seçilmesi tarihi bir gelişmedir'
ABD seçimlerini değerlendiren ve seçimlerin sonuçları nedeniyle, dünya hakları tarafından sevinçle karşılandığını belirten Türk, 'Barack Obama'nın Amerika'nın yeni başkanı seçilmesi, dünyada ırkçılık ve ayrımcılığın da sona ermesi olarak selamlandı. İnsanlığın eşit-özgür ve kardeşçe bir dünyaya ulaşma umutlarını artırdı' şeklinde konuştu. Obama'nın seçilmesini, siyahilerin değil, demokrasinin zaferi olarak tanımlayan Türk, 'Bu durum ABD'de olumlu karşılandı. Mccain 'Ben kaybettim ülkem kazandı' dedi. Şimdi Türkiye'ye bakıyoruz, halkın iradesi ile seçilen bir parti var, Demokratik Toplum Partisi. Eskiden bir yerden bir yere giderken, telsizler çalışırdı, 'Malum kişiler falan yerden falanca yere gitti' anonsu yapılırdı. Şimdi başbakan, halkın oyları ile seçilen bir partiye onun milletvekillerine, malum parti, malum kişiler diyor. 72 milyonun Başbakan'ı. Bir yerde birilerine malum partiler diyeceksiniz, diğer yandan herkesin başbakanı olduğunuzu iddia edeceksiniz' şeklinde konuştu.
Devlete, Kürtlerle barışma çağrısı yaptı
Başbakan'ın bu yaklaşımının halkları karşı karşıya getirdiğini dile getiren Türk, kendilerinin etnik milliyetçiliğe izin vermeyeceklerini belirterek, 'Biz bunu her zeminde ve her yerde söyledik. Etnik milliyetçilik halkların düşmandır, halkları karşı karşıya getiren bir anlayıştır. Biz burada halkların kardeşliğini esas alan bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyoruz' dedi. Başbakan Erdoğan'ın 'Kürt yurttaşlarım' söyleminin bir kimlik tarifi olduğunu belirten Türk, 'Bunu bizde söylüyoruz. Bu kimliği güvenceye alın. Anayasaya bakıyorsunuz, herkes Türk'tür diyor' şeklinde konuştu. Türk, 'Yarın çok geç olmadan, şimdi bu dönemde, bu Meclis yapısıyla, Cumhuriyeti demokratikleştirmeye davet ediyorum. Kürtlerle barışmaya, onların eşit hak ve özgürlüklerini kabul etmeye çağırıyorum' dedi.
'Hükümet kriz fırsatçılığı yapıyor'
Ekonomik gelişmeleri değerlendiren Türk, hükümetin ekonomik krizin faturasını emekçilere, işçilere ve dar gelirlilere çıkarmak istediğini belirterek, 'Ne yazık ki ülkemizde yaşanan tam bir kriz fırsatçılığıdır. Krizi fırsat bilen AKP iktidarı frenden ayağını çekerek, zam gazına basıyor' dedi. Şimdiye kadar doğalgaza yüzde 80 oranında zam yaptığını, bir ailenin aylık ortalama enerji giderinin 200 YTL'yi bulduğunu belirten Türk, ' Görüldüğü üzere yapılan bu zam kıt kanaat geçinen halkımızın yaşamını daha da karartmaktadır. Doğal gazda KDV ve ÖTV'yi indirmeyen hükümet bunun yerine şok zamlara başvurmaktadır' dedi. Türk, aynı dönem içinde elektriği de yüzde 60 oranında zam yapıldığını hatırlatarak zamların önümüzdeki günlerde, yağ, şeker, ekmek, un, tuz gibi temel gıda ürünlerine zam yapılacağını belirtti. Hükümetin yükselen tepkiler karşısında ' Mecbur kaldık o yüzden zam yaptık!' sözleri ile zammı savunduğunu anımsatan Türk, hükümetin doğal gazı Mart ayında düşüreceği yönündeki açıklamalarını da hatırlatarak, şunları ifade etti:
'Yani doğal gaz tüketiminin azaldığı bir dönemde fiyatlar indirilecek! Bu halkı aşağılamak değil midir? Eğer samimiyseniz ve yoksulu düşünüyorsanız şimdi fiyatları indirin. İndiremezler. Çünkü bunların gündeminde ne yoksulluk sorunu var, ne açlık sorunu ne de dar gelirlinin yaşamını nasıl idame ettireceği sorunu var. 'Biz kendimizi sağlama alalım da halk ne duruma düşerse düşsün' anlayışındalar.' Türk, çiftçilerin de zor durumlar yaşadığını ve gübreye bir yılda yüzde 300 zam yapıldığını bu yüzden, çiftçilerin gübre kullanmadığını söyledi.
'Krizin temel nedeni, askeri harcamalardır, dağa taşa atılan bombalardır'
Hükümetin bunun yanında halkı sadakaya alıştırmak istediğini bu yüzden şimdiye kadar 7 milyon ton bedava kömür dağıttığını belirten Türk, hükümetin yoksulluğu yenmek yerine yoksulu yenmek peşinde olduğunu söyledi. Türk, hükümetin verdiği yardımlarla yoksulluğu suiistimal ettiğini dile getirdi. Türk hükümetin halkı canından bezdirdiğini, 85. Yılına giren cumhuriyetin dışa bağımlı, tekellerin kontrolüne giren bir ülke haline getirildiğini söyledi. Türk yapılan resmi açıklamalarda, Türkiye'de 1984'ten buyana çatışmalara l trilyon dolar harcama yaptığını anımsatarak, şu bilgileri verdi: 'Aslında Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu siyasal kriz kadar yaşanan ekonomik kriz ve darboğazın da nedeni budur: askeri harcamalarıdır. Dağa taşa atılan bombaların maliyeti 70 milyonun mutfağına yansımaktadır. O halde Türkiye'nin ekonomik krizleri yara almadan atlatabilmesi için öncelikli olarak savaş ekonomisine son vermesi gerekir.' Hükümetin yolsuzlukla mücadele etmesin de isteyen Türk, 'Yolsuzluk iddialarıyla sarsılan hükümetin elbette bu mücadeleye başlayabilmesi ve inandırıcı olabilmesi için temizliğe önce evin içinden başlaması gerekmektedir' çağrısında bulundu. Deniz Feneri davasına dikkat çeken ve Deniz Feneri'ne seçimlere yönelik yatırım yapıldığını belirten Türk, 'Şimdi Deniz Feneri Batman'da bölge illerinde kullanılmaya çalışıyor. Bunun üstüne gitmek yerine Deniz Feneri kullanıyor. Çünkü burada bir menfaat var' dedi.
'AKP, başından beri statüko sınırları içindedir'
Hükümetin, AB süreci, Kürt sorununda reforma yapma beklentisi yarattığı ancak daha sonra geldiği aşamada kendisinden bekletin içinde olanları halay kırıklığına uğrattığını dile getiren Türk, AKP'nin devletleştiği, çillere benzeri yönündeki değerlendirmeleri de hazırlatarak, 'AKP aslında bu duruma yeni düşmemiştir. Biz bir yıldır Meclis kürsüsünden bunları ifade etmeye çalışıyoruz' dedi. AKP'nin giderek milliyetçileştiğini dile getiren Türk, hükümetin batıda sistemle kavgalı gibi görünmeye çalıştığını ancak, bölgede sistemin kendisine dönüştüğünü söyledi. AKP'nin birden bire değişmediğini belirten Türk, 'İşte AKP'nin durduğu yer statükonun sınırlarını belirlediği, halka değil devlete yakın, demokratik değerlere değil militarizme bağlı alandır' şeklinde konuştu. AKP'nin içinde bulunduğu durumu, 'Takke düştü kel göründü' sözleri ile ifade eden Türk, AKP'nin artık kendi gerçekliğini gizleyememeğini söyledi. Türk, AKP'nin gerçeğinin görünmesinde, DTP'nin demokratik duruşu, kararlılığı ve izlediği barışçıl politikalarının etkisi olduğunu sözlerine ekledi. Başbakan'ın bu yüzden DTP'ye kızdığını dile getiren Türk, 'Bölge'de Kürtleri bir süre daha oyalarım, batıda da aydınların ve liberallerin desteğini almaya devam ederim' diye düşünüyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı' dedi. AKP'nin bu duruma düşmesini arzulamadıklarını ve sürekli uyardıklarını belirten Türk, buna karşın hükümetin yanlışta ısrar ettiğini sözlerine ekledi.
'Önce, Anayasadaki Türklük tanımını değiştir'
Türk, Başbakan'ın 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bizim üst kimliğimizdir' şeklindeki açıklamalarına katıldıklarını dile getiren Türk, 'Sayın Başbakan bunları söylerken Anayasa'daki etnik tanım olan 'Türklük' tanımı varlığını korumaya devam ediyor. Mevcut Anayasa'daki bu etnik tanım varlığını sürdürürken, sizin kalkıp yeni bir üst kimlik tanımı yapmanızın siyaseten bir geçerliliği var mı? Hayır. O halde değiştirin Anayasayı biz de samimiyetinize inanalım' dedi. 'Devletin kapsayıcı bir anayasal yurttaşlık tanımına dönmesi sorunu kökten çözecek bir açılım olacaktır' şeklinde konuşan Türk, hükümete hızlı bir demokratikleşme süreci başlatması çağrısında bulundu.
'Başbakan'ın sözlerinden sonra linç girişimleri arttı'
Son dönemlerde yaşanan tutuklanmalar ve DTP üzerindeki baskılara dikkat çeken Türk, son bir hafta içinde PM üyeleri ve İl Başkanlarının da aralarında bulunduğu 125 üyelerinin tutuklandığını söyledi. Bununla birlikte linç olaylarının geliştirildiğini anımsatan Türk, Gebze'de 'Kürtçe müzik dinlediği ve Kürtçe konuştuğu' için, Antalya'nın Serik İlçesinde de Yusuf Öz isimli bir kişinin linç edildiğini anımsattı. Türk, söz konusu olayların Başbakan'ın pompalı saldırganlara destek vermesi söylemlerinden sonra meydana geldiğini ifade ederek, 'Başbakan'ın sözlerinin nereye varacağını bilmek lazım. Buradan bir kez daha Sayın Başbakanı ve hükümeti ülkemizi bu gergin atmosferden çıkartmak için sorumluluğa çağırıyoruz' dedi. Alevilerin 'Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı' konulu mitingine değinen Türk, söz konusu isteklere ve Alevilerin mitingine büyük destek verdiklerini söyledi. DİHA

0 Yorum: