Thursday, October 23, 2008

Babası ile aynı kaderi paylaştı

ahmetozhan Babası işkenceyle katledilirken Ahmet 10 yaşındaydı. 25 yaşındaki Ahmet, polis kurşunuyla yaşamını yitirirken; arkasında bir yaşındaki Mehmet Ali'yi bıraktı. Anne Özkan, 'Devlet benim kocamı öldürdüğü gibi oğlumu da öldürdü. Oğlumun hesabının sorulmasını istiyorum' diye feryat etti.
Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde Öcalan'a yapılan saldırıyı protesto etmek için yapılan gösterilerde Ahmet Özkan (25) yaşamını yitirdi. Henüz 10 yaşında iken babasını da işkence sonucu kaybeden Özkan'ın bir yaşındaki bebeği de yetim kaldı. İsyanları ile tarihte yer edinen Ağrı, son günlerde yaşanan gösterilerle bir kez daha tarihteki yerini aldı. 1926, 1927 ve 1930 yıllarında isyanların bastırılmasından sonra Ağrı Dağı, 'Hayali Kürdistan burada meftundur' sözüyle hatırlanır oldu. Ancak Ağrı'da isyan hiç bitmedi. 78 yıldır sürekli ayaklanmaların yaşandığı Ağrı'da en son 21 Ekim'de KCK Önderi Abdullah Öcalan için gösteri düzenlendi. Doğubeyazıt'ta düzenlenen gösteride 25 yaşındaki Ahmet Özkan polisin açtığı ateş sonucu sırtından vuruldu. Özkan'ın ölümü Ağrı'da büyük bir tepkiye yol açtı.
Babası işkenceden öldü
Ahmet Özkan, 1984 yılında Doğubeyazıt'ın Hallaç Köyü'nde doğdu. PKK'nin silahlı mücadeleyi başlattığı yıllarda doğan Özkan'ın köyü de gelişen çatışmalardan sürekli nasibini aldı. Çatışmaların doruğa çıktığı 1993 yıllında Hallaç Köyü yakılarak, boşaltıldı. Henüz 9 yaşındayken ailesiyle Doğubeyazıt'a göç etmek zorunda kalan Ahmet, 10 yaşına geldiğini de babası Polat Özkan tutuklandı. Gözaltında gördüğü işkencelerin izlerini taşıyan babası Polat Özkan, cezaevinde kısa bir süre kaldıktan sonra tahliye oldu. Gördüğü işkencelerden dolayı felç olan babası tahliyesinin ardından hayata gözlerini yumdu.ahmetozkancenaze
Küçük yaşta büyük sorumluluk
Evin 6. çocuğu olan Ahmet, babasının ölümünün ardından 11 kardeşiyle yetim kaldı. Annesi aynı zamanda çocuklarına babalık yaptı. Diğer kardeşleri gibi Ahmet'in de küçük omuzlarına ağır bir yük binmişti. Çobanlık yapmaya başlayan Ahmet, koyunlarını Ağrı (Ararat) Dağı'nın eteklerine götürüp otlatıyordu. Ararat ile dost olan Ahmet, Ararat'tan başı dik ve onurlu olmayı öğrenmişti. Taşıdığı kimliğin bilincindeydi. Kürt sorununun çözümünde katkısı olacağına inandığı her eyleme katılıyor, panzere ve kurşunlara aldırış etmeden en önde yer alıyordu. Bir yandan da babasına verdiği sözü unutmayarak, ailesini geçindirmeye çalışıyordu.
Oğlu da kendi gibi yetim kaldı
Ahmet 20 yaşına geldiğinde askere gitmek zorunda kaldı. 2003 yılında askere giden Ahmet, askerliğini bitirdikten sonra Zeynep'le evlendi. 2007 yılında genç yaşında baba olan Ahmet'in Mehmet Ali adındaki çocuğunun kendisi gibi yetim büyümesini istemiyordu. Oğlu ve ailesi için gece gündüz çalışıyordu. Ancak oğlunun kaderi de kendisininkinden çok farklı olmadı. Öcalan'a İmralı Cezaevi'nde yapılan saldırıyı protesto eden kitleye katılan Ahmet, sırtından aldığı ve kalbinden geçen kurşunla yaşamını yitirdi. Babası ölürken 10 yaşında yetim kalan Ahmet, yaşama gözlerini yumarken, bir yaşındaki oğlu Mehmet Ali de yetim kaldı. 22 yaşındaki eşi Zeynep'i, babasının emaneti olan 10 kardeşini geride bıraktı. Ahmet geride bir yetim, genç bir dul kadın, yaşlı bir anne ve şu an askerde olan bir kardeş bıraktı.ahmetozkan
Annenin ağıtları Ararat'a yükseldi
Anne Şükran Özkan'ın oğlu için yaktığı ağıtlar, Ağrı Dağı'nda yankılandı. Anne Özkan Kürtçe söylediği ağıtlarında, 'Devlet benim evladımı öldürdü. Devlet benim kocamı da işkencelerde katletti' dedi. Oğlunun babasız büyüdüğünü ve çobanlık yaparak geçimlerini sağladığını belirten Anne Özkan, 'Devlet benim kocamı öldürdüğü gibi oğlumu da öldürdü. Oğlumun hesabının sorulmasını istiyorum. Devletten davacıyım” diye konuştu.
'Kanı yerde kalmasın'
Gözleri ağlamaktan kuruyan eşi Zeynep Özkan ise konuşmakta güçlük çekti. Konuşacak ve ağlayacak hali kalmayan Zeynep Özkan, sadece şunları haykırabildi: “Benim kocam çobandı. O gün yine çobanlığa gidecekti. Yapılan haksızlığı duyunca evden çıkarak eyleme gitti. Benim kocamın kanı yerde kalmasın. Kanı alınsın.'
'Devletten hesap soracağız'
1993 yılında kardeşini öldürenlerin şimdi de yeğenini öldürdüğünü ifade eden amca Mehmet Özkan ise devletten çok çektiklerini söyledi. Ahmet'in çobanlık yaparak ailesini bu güne getirebildiğini belirten Amca Özkan, “Bütün aileye o bakıyordu. Ama babası gibi devlet onu da öldürdü. Devletten bu hesabı soracağız ve bu hesabı sorarken bütün Kürt halkının desteğini istiyoruz' dedi. Ahmet'in yurtsever ve iyi bir insan olduğunu belirten arkadaşı Ahmet Çağlı, Ahmet'i şu cümlelerle anlattı: 'Hiçbir zaman haksızlığı kabul etmiyordu. Mert ve delikanlı bir kişiliği vardı. Hayatı boyunca hiç kimse ondan şikâyetçi olmadı. Herkes onun çok iyi bir insan olduğunu biliyordu.'
ERCAN ÖKSÜZ/ REMZİ COŞKUN - VAN / DİHA

0 Yorum: