Tuesday, September 9, 2008

Türkiye'nin asimilasyon politikaları 3

Türkiye'nin asimilasyon politikaları 1-2

asimililasyon_politikalari 'Kendilerini Kürt sananların dağlı Türkler olup, menşelerinin Turani olduğu tezi ile de tezada düşülmüştür. Doğulu münevverler arasında, münakaşayi mucip olan ve ayrılık taraftarlarına tutamak veren bu hata, derhal tashih edilmelidir'
Çarpıcı asimilasyon raporları
Özellikle Kürtlerin asimilasyonu ile ilgili Cumhuriyet hükümetlerine, bu konuda görevlendirilen yetkililerce onlarca rapor sunuldu. Bu raporların bazılarından en çarpıcı bölümleri aktaracağız.
Kazım Karabekir Paşa'nın CHP hükümetine sunduğu Kürt Raporu'ndan:
kazim_karabekir_pasa Kürtleri bize bağlayan yegane bağ, dini kuvvet idi...
Kürdistan'da yol yoktur. Kürdistan'da tarım ve sanayi yoktur... Yönetim ve yargı yetersizdir. Kürtleri öylece bırakıp, sadece askere almak demek, düşmanlarımıza propaganda alanı açmak demektir. Öncelikle yol, köprü ve okul yapmak; tarım reformu gerçekleştirerek Kürdistan'da inşa faaliyeti başlatmak gerekir.
Kürtlük, zayıf anımızda kışkırtılıp hem kendilerini hem de bizi mahv edebileceğinden, (yönetim) Türk kanalı açarak Kürdistan'ı üç kısma bölmelidir. Şöyle ki;
1) Kuzeyden güneye doğru Hasankale-Malazgirt-Bitlis-Siirt-Cizre
2) Erzincan-Pülümür-Nazmiye-Palu-Ergani-Diyarbekir-Mardin
3) Doğudan Batıya Karaköse-Malazgirt-Muş-Genç-Palu
4) Siirt-Diyarbekir yani Dicle boyu. En önemlisi (açılan bu kanallarda) Malazgirt ve Nazmiye bölgelerine Türk köyleri yerleştirilmeli.
Ayrıca bölgede kuvvetli bir idare kurmak, isyanı bastırmada her türlü fedakarlığa katlanmak gerekir. (Bulut, 1998: 159-160)
İnönü: Erzincan Kürt merkezi olursa, Kürdistan'ın kurulmasından korkarım
ismet_inonu Başbakan ve devlet başkanı olan İsmet İnönü'nün Karadeniz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da yaptığı incelemenin ardından hazırlayarak Bakanlar Kurulu'na sunduğu Kürt Raporu'ndan bazı başlıklar: 'En mühimi Kürt meselesidir' diyen İnönü, raporunun genel görüş ve teşhisler bölümüne şöyle başlıyor:
'Samsun-Sivas hattını dışarıda bırakırsak bu hattın doğusunda bulunan ülke düzü Türkiye'nin yarısını geçiyor, nüfusu Türkiye'nin üçte birini oluşturuyor...
Fazla olarak Doğu illeri dört hududun siyasal ihtimallerine ve en mühimi, Kürt meselesine de maruzdurlar. Bunun için doğu illerimize esaslı ve devamlı bir programla girerek burasını yalnız gailesiz (sıkıntısız) değil, hatta verimli bir hale getirmek lazımdır.
'Kürt halkının içine nüfuz edebilmek için, sıtma ve trahomdan kırılan insanlara, seyyar sağlık ekipleri gönderelim.'
'Kürt merkezlerine seyyar doktorlarla girmek etkili olacaktır.'
'Diyarbakır, kuvvetli bir Türklük merkezi olmak için tedbirlerimizi kolaylıkla işletebileceğimiz bir olgunluktadır... Halkevi faaliyeti hevesli ve çok geliştirilebilir.'
'260 bin nüfuslu Mardin'de hemen hiç Türk yoktur. İyi olan, merkez ve Midyat gibi yerlerin Türklüğe hevesli olmalarıdır. Buralarda herkesi yeni Türk soyadlarıyla kaynaşmaya arzulu buldum.'
'Siirt, Türklüğe hevesli bir Arap şehridir... Tamamen Kürtlerle dolu olan Siirt vilayetinde ...halkın içine girmek... önemli bir iştir.'
'Erzurum'un kalkınmasını temin edebilirsek, kuzeyde sınıra karşı ve içeride Kürtlüğe karşı sağlam bir Türk merkezini yeniden kurmuş oluruz.'
'Erzurum, sağlam bir Türk merkezi olmalıdır.'
'Van, Muş, Erzincan ve Elazığ'da acele Türk kütleleri oluşturmalıyız.'
'Erzincan Kürt merkezi olursa, Kürdistan'ın kurulmasından korkarım.'
'Türkler ve Kürtleri ayrı ayrı okutmakta yarar yoktur. İlk tahsili birlikte yapmalılar. Bu, Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır.' (Bulut, 1998:162,163; Öztürk, 2004: 45-86)
'Dersim'li okşanmakla kazanılmaz'
usaka_surgun_dersimli_kurtler Dersim'i Kürtlüğün merkezi ve bir çıban başı olarak gören devlet yetkilileri, Dersim'in Türkleştirilmesi için de onlarca rapor hazırladı. Bunlardan biri de Genelkurmay Başkanlığı'nın hazırladığı rapordur. Dersim hakkında 'Büyük Erkanı Harbiye'ce CHP hükümetine verilen Kürt Raporu'ndan bazı çarpıcı bölümler:
Binaenaleyh ıslahın ilk safhası:
A-Anayolların inşası
B-Silahların toplanması
C-Reislerin, bey ve ağaların, seyitlerin bir daha gelmemek üzere Garbi Anadolu'ya nakli.
D-Reisler alındıktan sonra halkın da en şerir olanlarının Dersim'den çok uzak olan ovalara sevki ve öz Türk köyleri içerisinde dağıtılması. Dersim'de kalacak olanları da reislerden istirdat olunacak araziye bağlamak teşkil eder.
Bu tedbirlerden sonra Dersim'de:
A-Asayiş için bir dağ livası bulundurulması,
B-İcap eden yerlerde Blok havuzlar yapılması,
C-İdari teşkilatı yeniden tanzim ve ıslah,
D-Yerli memurların kamilen çıkarılması, Dersim'e en iyi memurların tayini,
E-Yüksek idare memurlarına adeta koloni idarelerindeki salahiyetin verilmesi,
F-Propagandaya kuvvet verilmesi ve Türklüğün telkini,
G- Kürtçe yerine Türk dilinin ikamesi için ilmi ve idari tedbirlerin alınması.
Büyük kız çocuklarının okutulması. Hülasa:
1-Dersim'de bugünkü vaziyetin idamesi tehlikelidir. Bu vaziyet Dersimlinin maneviyatını takviye etmektedir.
2-Dersimli okşanmakla kazanılmaz. Müsellah kuvvenin müdahalesi Dersimliye daha çok tesir yapar ve ıslahın esasını teşkil eder.
3-Dersim evvela koloni gibi nazarı itibara alınmalı, Türk camiası içinde Kürtlük eritilmeli, ondan sonra ve tedricen öz Türk hukukuna mahzar kılınmalıdır.' (Jandarma Genel Komutanlığı'nın Raporu, 2000: 181-184)
Celal Bayar'ın Şark Raporu:
celal_bayar_ataturk İktisat Vekili Celal Bayar'ın Aralık 1936 tarihinde 'Gayet mahrem ve zata mahsustur' yazısı bulunan, Başvekil İsmet İnönü'ye sunduğu Kürt Raporu'ndan bazı bölümler:
'Doğu illeri bizim rejimimize gelinciye kadar kati bir tarzda hakimiyetimiz altına girmemiştir.'
'Doğu'da, bugün için dahi, tamamen yerleştiğimiz iddia olunamaz. Dayanacağımız en mühim kuvvet, ordumuz ve jandarmamızdır.'
'Doğu illerinde hakimiyet ve idare bakımından göze çarpan açık bir hakikat vardır: Şeyh Sait ve Ağrı İsyanlarından sonra Türklük ve Kürtlük ihtirası, karşılıklı şahlanmıştır. İsyan edenleri cezalandırmak için şiddetin manası, anlaşılır ve yerindedir.'
'Kendilerine, yabancı bir unsur oldukları resmi ağızlardan da ifade edildiği takdirde, bizim için elde edilecek netice, bir tepkiden ibaret olabilir. Bugün, Kürt diye, bir kısım vatandaşlar okutturulmamak ve devlet işlerine karıştırılmamak isteniyor. Ve daha doğrusu bu kısım vatandaşlar hakkında ne gibi bir sistem takip edileceği idare memurlarınca açık olarak bilinmiyor. Bunu bir sisteme bağlayarak, kendilerine açık talimat verilmesini, çok yerinde ve faydalı bir tedbir olarak görmekteyim.'
'Vaktiyle bazı ağır yanlışlıklar yapılmıştır. Mesela Artvin'den Yozgat'a nakil edilen bütün bir halk kütlesi, Türkçe konuştukları ve halis Türk oldukları anlaşıldıktan ve mühim kayıplar verdikten sonra tekrar eski yerlerine iade edilmişlerdir. Bu gibi hataların tekrarlanacağına ihtimal vermiyorum. Özetle mütegallitenin, aileleriyle beraber yerlerini değiştirmek esaslı ve iyi bir politikadır.' (Bayramoğlu, 2006: 63-65)
Devletin Bölge'ye uygulayacağı kalkınma program esasları
Ecevit'in Gizli Arşivi'nden çıkanlar: 27 Mayıs 1960'ta iktidara el koyan askerler, 1961 yılında Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde bir 'Doğu Grubu' tesis etmişlerdir. Bu grup bir dokümantasyon merkezi kurarak Bölge'yle ilgili ne bilgi varsa topladı ve 'bölgenin nüfus strüktürünü değiştirme ve asimilasyon bakımından' gerekli politikaları saptadı. Olası bir Kürt sorununa karşı alınacak önlemleri Gürsel Kabinesi'ne sundu. Gürsel Kabinesi hazırlanan raporu 18 Nisan'da görüştü ve kabul etti. Yayımladığı kararnameyle de bakanlıklara fiiliyata geçirilmesini istedi. Politika Daire Başkanı Kurmay Albay Haşim Tosun imzasıyla hükümete gönderilen rapordan çarpıcı bölümler:
A. Prensipler:
3. Türk Devletinin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde takip edeceği politikada devamlılık yurt bütünlüğünü koruma görevinin yerine getirilmesinin başlıca şartıdır. Bu bakımdan bu politikanın ana prensiplerinin tespiti ve hükümetlerin bunlar çerçevesi içinde hareket etmesinin sağlanması gerekir.
B. Tedbirler:
Devlet politikasının ana prensiplerinin tespiti için ana yoldan yürümek icap eder:
a) Bölgedeki bütün unsurların mevcut düzene bağlılığını devam ettirme ve arttırmak tedbirleri.
2. Özel Kalkınma Planları:
Bunlardan ele alınması gereken konular şunlar olacaktır:
a) Bölgede gelirin artmasını ve iyi dağılmasını sağlamak.
b) İktisadi tedbirler yoluyla ve belli esaslara göre, bölgeye diğer bölgelerden nüfus çekmek veya bölge nüfusunun bir kısmını, yine iktisadi teşvik tedbirleriyle, diğer bölgelere göndermek suretiyle, bölgenin nüfus kompozisyonunu değiştirmek.
c) İktisadi faaliyetlerin düzenlenmesinde ve eğitim, sağlık ve diğer sosyal hizmetlerin yerine getirilmesinde, sosyolojik ve antropolojik araştırmalara dayanılarak, temsili (asimilasyonu) sağlanacak esaslara uymak.
d) Yine sosyolojik ve antropolojik araştırmalara dayanarak, bölgenin sosyal yapısını, temsili (asimilasyonu) sağlayacak bir yönde değiştirmek.
Doğu Grubu'nun çalışma alanları:
1. Muhaceret, İskan ve Toprak İşleri:
a. Acil işler:
1) Halihazır iskan kanunu ve tatbikatı, tespit edilen politika ihtiyaçlarını karşılayacak ve asimilasyon temin edecek şekilde ve ilmi olarak incelenmeli ve icabında tadil edilmelidir.
2) Bölgenin, kendilerini Kürt sananlar lehindeki nüfus strüktürünü, Türk lehine çevirmek için, Bölgelerindeki iktisadi şartların zorluğu karşısında, başka taraflara hicrete mecbur kalan, Karadeniz sahillerindeki fazla nüfusla, memleket dışından gelen Türkleri bu bölgeye yerleştirmek, bölgedeki kendilerini Kürt sananları bölge dışına hicrete teşvik ve bu hicreti finanse ederek, memleketin Türk çocuğu bulunan yerlerine iskan etmek işini planlamak üzere Bakanlıklar arası bir heyete:
a) Genelkurmayca tespit edilecek stratejik istikametler üzerindeki, iskanı müsait bölgeleri göz önünde tutarak,
b) Türkiye'de kendilerini Kürt sananlarla İran ve Irak'taki Kürtlerin irtibatlarını kesme bakımından, bölgeyi, kendilerini Kürt sananların çoğunluğunu dağıtmak üzere, sistemli bir şekilde bölecek, iskan sahalarını ayırmak,
c) Bu bölgelere birer iskan öncelik sırası vermek,
Maarif işler:
a. Acil İşler:
1) Halen yapılmakta olan halk eğitim faaliyeti içine, Doğu Bölgesi halkının okutulmasını geniş mikyasta almak,
2) Bulunduğu bölge içinde birer medeniyet mihrakı olacak olan bölge okullarının açılmasını planlamak,
6) Doğuda vazife alan öğretmenlere, vilayetlerce devlet politikasını kısa bir seminer ile açıklamak,
8) Öğretmen okullarında, çok geri kalmış bölgelerimiz ve bilhassa Doğu Bölgemiz halkının, Türk çoğunlukla kaynaştırılması ve devlete inandırılması usullerini öğretmek ve genç öğretmen namzetlerine, Türk milliyetçiliğinin esasını aşılamak,
b. Uzun Vadeli İşler:
1) Planlanan bölge okulları, köy okulları ve meslek okullarının gerektiği zamanlar faaliyete geçirilmesi,
2) Kız ve erkek misyoner yetiştirilmesi ve bunun için hususi müessese kurulması,
3) Halk okuma odaları açmak ve bunların maksada uygun neşriyatla beslenmesi,
4) Bölge halkından kabiliyetli ve küçükten asimile edilen gençlere, yüksek tahsil imkanları sağlanması,
9. Akademik işler:
a. Acil İşler:
1) Bir üniversiteye bağlı olarak, derhal bir Türkoloji Enstitüsü kurularak
a. Kendini Kürt sananların menşelerinin Türk olduğu ispat olunarak yayınlanmalı,
b. Doğu'nun Türk tarihi yazılarak neşredilmeli,
2) İslam Ansiklopedisi, Rus alim ve politikacısı Minovski'nin tarafgirane bir surette, kendilerini Kürt sananların menşeinin İrani olduğunu iddia eden yazısını alarak, kendilerini Kürt sananlar kısmında neşretmekle, Lozan'da delegelere kabul ettirilen, kendilerini Kürt sananların dağlı Türkler olup, menşelerinin Turani olduğu tezi ile de tezada düşülmüştür. Doğulu münevverler arasında, münakaşayi mucip olan ve ayrılık taraftarlarına tutamak veren bu hata, derhal tashih edilmelidir.
b. Uzun Vadeli İşler:
1) Kendilerini Kürt sananların, menşelerinin Turani kavimlere dayandığı hakkında, çeşitli yönlerden arayışlar yapılmaya ve neticeleri, türlü neşir vasıtalarıyla yayılmaya devam olunmalıdır.' (Akar, Dündar, 2008: 92-103)
MGK'nın Kürt Raporu:
devlet_mgk_toplanti 'Sorun 'Coğrafi' değil, 'etnik'tir', diyen Milli Güvenlik Kurulu'nun raporundan bazı bölümler:
Kürtçe eğitim gibi kültürel özerkliğe yönelik tedbirlere gerek yoktur.
Bölge'de yatılı ilköğretim okulları açılmalı. Çocukların eğitimine biran evvel başlanmalı.
Bu okullarda Türk kimliğini geliştirecek ders programları uygulanmalı. Bu amaçla müfredat yeniden gözden geçirilmeli. Bölge okullarında Türk kültür ve kimliğini öne çıkartan dersler ağırlık kazanmalı.
Hiç vakit geçirmeden yerleşim yerlerinin toplulaştırılması uygulanmasına başlanmalı.
Nüfus planlaması, çok önemli bir konu olarak değerlendirilmeli. (Bulut, 1998: 239, 240)
Görüldüğü gibi Milli Güvenlik Kurulu'nun Kürt Raporu oldukça çarpıcıdır. Daha önce devletçe Kürt sorunu kabul edilmediği, sorunun ekonomik olduğu ve Kürtlerin de Türk olduğu iddia edildiği halde, hazırlanan raporlarda sorun açıkça 'etnik' olarak değerlendirilmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Gizli Eylem Planı:
AKP hükümeti, Türkiye'yi çağdaş ülkeler gibi demokratikleştirip Avrupa Birliği'ne sokacağı vaadiyle iktidara geldi. Demokrasiye, insan haklarına ve barışa susayan Kürtlerin büyük desteğini aldı. İktidara yerleştikten sonra ise bütün demokratikleştirme vaatlerini unuttu; o da diğer hükümetler gibi şiddet yolunu seçti ve Kürt sorununu askere havale etti. Uygulamalarıyla da devletin yüzyıllık 'asimilasyon ve yok etme' politikasını devam ettirdi. Yıl 2008: Ve işte AKP'nin Gizli Eylem Planı...
GÜLÇİÇEK GÜNEL TEKİN- www.gundemonline.org
Eğitimci-Araştırmacı Yazar

YARIN:
Eylem planı ve uygulanacak tedbirler
Çıkarılan bütün kanunların ruhu asimilasyon ve kolonizasyondur
Yatılı Okullar birer 'devşirme' okullarıdır

Türkiye'nin asimilasyon politikaları 2
Türkiye'nin asimilasyon politikaları 1

0 Yorum: