Saturday, September 20, 2008

DTP'den AB'ye eleştiri: “AKP davasında duyarlılık gösteren AB, DTP davasında sessiz”

dtp_savunma_turk_aciklama    Türk'ten AB'ye eleştiri

DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Avrupa Parlamentosu Liberal Grubu üyeleriyle yaptığı görüşmede, Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülmediği sürece, Türkiye'deki demokratik değişim ve dönüşümün mümkün olmadığını söyledi. Türk, AKP davasında duyarlılık gösteren AB'yi DTP davasında sessiz kalması nedeniyle eleştirdi.

Avrupa Parlamentosu Liberal ve Demokratlar Grubu, önceki gün DTP Grubuyla görüştü. Görüşmeye DTP Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Emine Ayna ile milletvekilleri Bengi Yıldız ve Nuri Yaman katıldı. Yarım saat süren görüşmede Kürt sorunu, AB reformları ve DTP hakkındaki kapatma davası gündeme geldi. Edinilen bilgilere göre; DTP olarak Türkiye'nin AB'ye üyeliğini savunduklarını ve desteklediklerini ifade eden DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, 'AB üyeliği Kürtlerin ve Türkiye'deki azınlıkların rahatlamasını beraberinde getirebilir' dedi. Türkiye'de siyasetin vesayet altında olduğunu, bu nedenle sivil reflekslerin gelişmediğine dikkat çeken Türk, DTP'nin de bu vesayeti reddettiği ve resmi söylemin dışında siyaset ürettiği için hedef alındığını söyledi. Türk, Kürtlerin yeni anayasa, anadilde eğitim ve Demokratik Özerklik taleplerini gündeme getirerek, 'Bu sorun askeri yöntemlerle çözülebilecek bir sorun değildir. Demokratik barışçıl yöntemlerin geliştirilmesi gerekiyor. Ancak hükümet bu konuda samimi değil' dedi.
'Hükümetten daha önemli bir misyona sahibiyiz'
DTP'nin misyon olarak hükümetten daha önemli bir role sahip olduğunun altını çizen Türk, kapatma davasına değinerek, Kürt sorununun sivil demokratik yöntemlerle çözümünü savundukları için hedef alındıklarını söyledi. Türk, AB'nin DTP davasındaki tutumunu de eleştirdi. Türk, 'AKP davasında AB tepki gösterdi. Ama DTP davasında aynı duyarlılığı göremedik. AB'nin bu siyaseti bizi ürkütüyor' dedi. Alınan bilgilere göre görüşmede Liberal Grup üyeleri, DTP'li belediye başkanları hakkında açılan davalar ve Kürtçe yayınla ilgili sorular yöneltti. Türk de, 52 belediye başkanının her biri hakkında davalar açıldığına dikkat çekerken, 8 milletvekili için de siyaset yasağı istendiğini anımsattı. Kürtçe konuşmadan dolayı haklarında açılan davaları örnek gösteren Türk, 'Bir arkadaşımız Kürtçe su istediği için hakkında fezleke hazırlandı. Bir yandan hükümet Kürtçe konuşmanın serbest olduğunu söylüyor. Ama vekillerimiz, yöneticilerimiz hakkında Kürtçe konuşmaktan dolayı davalar açılıyor. Siyasi Partiler Yasası resmi dil dışındaki dillerde siyaset yapılmasını yasaklıyor. TRT 3'teki yarım saatlik Kürtçe yayında ise fillerin ve karıncaların yaşamı anlatılarak Kürtlere hakaret ediliyor. TRT yayını Kürtlerin kültürünü, yaşam biçimini yansıtmıyor. Burada bir hakkın tanınması olayı yok. AB aldatılıyor. Yapılan reformlar göstermelik' dedi.
'Türkiye 1920'lerin gerisinde'
Demokrasinin bedel gerektirdiğini, DTP'nin de bu bedeli ödediğini vurgulayan Türk, 'Demokrasi göstermelik maddelerle gerçekleştirilemez. 1920'lerin Türkiye'sine bakıldığında Kürtler kimliğiyle Meclise girebiliyordu. Bugün 1920'lerdeki belirlemelerin bile gerisindeyiz' dedi. Türk, Türkiye'nin 'uluslararası sözleşmeler iç hukukun üstünde' dediğini ancak bugün Venedik Kriterleri'ni bile uygulamadığını sözlerine ekledi.
BRÜKSEL

0 Yorum: