Friday, September 12, 2008

12 Eylül 2006 tarihinde Koşuyolu Parkı'ndaki Tit katliamı failleri iki yıldır bulunamıyor

 

Katliamcılar korunuyor
Diyarbakır Koşuyolu Parkı'nda Türk İntikam Tugayı (TİT) tarafından gerçekleştirilen ve 2'si bebek, 7'si çocuk toplam 10 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırının üzerinden geçen iki yıla rağmen failler hâlâ bulunamadı. Adaletin yerini bulmasını isteyen mağdur yakınları ise Ergenekon davasına müdahil olacak.
Diyarbakır 12 Eylül 2006 akşamı Koşuyolu Parkı'nda meydana gelen büyük bir patlamayla sarsıldı. Patlamada Abdullah (6 aylık), Nazlıcan (4) ve Nazar Çetinkaya (2) adlı kardeşler ile Şilan (6 aylık), Zilan (8), Evin (10), Mizgin Demir (12) kardeşler ve anneleri Faide Demir, Hasan Marangoz (14), Rojhilat Aslan (28) yaşamını yitirdi

baris-demir3

5 yaşındaki Barış Demir, Maide Çetinkaya ve Ali Haydar Kaplan ayağını, Emine Yetişecek ise sol elini kaybetti. Olayın üzerinden 24 saat geçmeden Türk İntikam Tugayı (TİT) imzalı e-mailler haber merkezlerine ulaştı. E-mailde 'PKK'nin batıda şehit ettiği her bir Türk için Diyarbakır'da 10 Kürdü öldüreceğimize ant içeriz' yazıyordu. Aradan geçen iki yıla rağmen failler bulunmadığı gibi vicdanlardaki yaraya merhem olacak bir adım dahi atılmadı. Koşuyolu Parkı'nda kullanılan bombanın fotoğraflarının yer aldığı 'www.turkintikamtugayi.8m.com' isimli internet sitesi ve haber merkezlerine ulaştırılan e-maille ilgili hiçbir teknik takibat yapılmadı. Yayınlanan fotoğraflarda yer alan mekanın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı'na bağlı bir binanın bodrum katı olduğu iddiaları dolaşırken, polis beton zeminin bulunabileceği otelleri araştırmakla yetindi. Diyarbakır'dan gönderildiği Telekom'un sitesinden dahi tespit edilen e-maille ilgili bir sonuca ulaşılmaması ise katillerin saklandığını ortaya koydu. Konuyla ilgili soruşturma ise Diyarbakır Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı arasında kaybolup gitti.

Ergenekon'da gizlendi
Diyarbakır'da yaşanan patlamanın faillerinin yakalanması yönünde umutlar tükenirken yaşanan 'Ergenekon' gözaltıları ve arkasından hazırlanan iddianamede patlamanın izlerine rastlandı. 'Ergenekon davası' kapsamında hazırlanan Ergenekon iddianamesinin 442 klasörlük ekleri arasında yer alan 243 nolu klasör 'DIYARBAKIR DOSYASI' adıyla dizine kaydedildiği ortaya çıktı. Ancak avukatlara dağıtılan ekler arasında 537 sayfadan oluştuğu belirtilen klasörün ilk 444 sayfası yer almadı. Koşuyolu patlaması ile dizinde belirtilmesine rağmen hiçbir evrakın dosyada yer almaması patlamayı TIT'in üstlenmesi nedeniyle 'bir şeyler gizleniyor' yorumlarına neden oldu.
Ergenekon'a müdahil olacaklar
Yakınlarını kaybedenler ve mağdurların avukatlığını yapan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Ömer Halefoğlu, adalet beklediklerini belirterek, 'Olayı TİT üstlenmişti. olarak Ergenekon davasında bu olayla ilgili bölümler var. Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı'ndan bilgi aldıktan sonra Ergenekon davasına müdahil olacağız' dedi. Olayda Nazdar, Nazlıcan ve Abdullah adında 3 çocuğun kaybeden ve kendisinin de bacağı kopan Maide Çetinkaya, olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen her gece rüyasında olayı tekrar tekrar yaşadığını anlattı. Devletin hiçbir şekilde haklarını savunmadığını ve kendilerine sahip çıkmadığını ifade eden Çetinkaya, olayı üstlenen TİT'in Ergenekon'un uzantısı olduğunun ve sorumluların bu davanın failleri olduğunu söyleyerek, Ergenekon davasına müdahil olacaklarını vurguladı. Patlamada 6 yeğenini ve bir ablasını kaybeden, kendisi de sakat kalan Emine Yetişecek ise, 'Bizi öldürüp yaralayan katiller de hâlâ insanların içinde geziyorlar ve yeni katliamlar yapıyorlar. Artık yeter, nereye kadar çocukları annesiz bırakacaklar' dedi. Patlamada yaşamını yitirene Rohilat Aslan'ın annesi Remziye Aslan da, Ergenekon davasına müdahil olacakların belirterek, şunları dile getirdi: 'Devlet katilleri ortaya çıkarsın ve onlardan hesap sorsun. Tabii ki ben de Ergenekon duruşmasına katılacağım. Çünkü zaten o tarihte TİT bu olayı üstlendi. Ergenekon ile ilgili haberlerde de bir iki defa gördüm, Koşuyolu bombasıyla ilgili ifadeler geçti. Bu olay da o davanın dosyasında vardır ama kimse açıklamıyor. Benim dünyamı yıktılar. Bundan sonra yaşamamın tek nedeni adaletin yerini bulması içindir' diye konuştu. DİYARBAKIR - DİHA
LEYLA SÖĞÜT / HİKMET ERDEN

Amed Koşuyolu Parkı’nda 2’si bebek, 7’si çocuk toplam 10 kişinin yaşamını yitirdiği katliamla ilgili soruşturmada tek bir adım atılmadı. Devlet, katliamı unutturmaya çalışsa da, olayda yakınlarını kaybedenler ile mağdurların acıları halen ilk günkü gibi.

Amed’in Koşuyolu Parkı’nda, ikisi bebek, 7’si çocuk toplam 10 kişinin ölümüne neden olan katiller hala korunuyor. Katliamı, devletin bir birimi olan TİT üstlendiği halde, iki yıldır Türk yargısı ciddi bir girişimde bulunmadı. Türk İntikam Tugayı (TİT) tarafından gerçekleştirilen ve 2’si bebek, 7’si çocuk toplam 10 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırının üzerinden geçen iki yıla rağmen failler bulunamadı. Olayda yakınlarını kaybedenler ile mağdurların acıları ise halen ilk günkü gibi. Amed, 12 Eylül 2006 akşamı Koşuyolu Parkı’nda saat 21:15’te meydana gelen büyük bir patlamayla sarsıldı. Abdullah (6 aylık), Nazlıcan (4) ve Nazar Çetinkaya (2) adlı kardeşler ile Şilan (6 aylık), Zilan (8), Evin (10), Mizgin Demir (12) kardeşler ve anneleri Faide Demir, Hasan Marangoz (14), Rojhilat Aslan (28) yaşamını kaybetti. 5 yaşındaki Barış Demir, Maide Çetinkaya ve Ali Haydar Kaplan ayağını, Emine Yetişecek ise sol elini kaybetti.
Katliamı TİT üstlendi
Patlamanın ardından Amed halkı ayağa kalkarak saldırı karşısında tepkisini ortaya koydu. Öfke Kürt coğrafyasının geneline yayıldı. Olayın üzerinden 24 saat geçmeden Türk İntikam Tugayı (TİT) imzalı e-mailler haber merkezlerine ulaştı. E-mailde “PKK’nın şehit ettiği her bir Türk için Diyarbakır’da 10 Kürdü öldüreceğimize ant içeriz” yazıyordu. Aradan geçen iki yıla rağmen failler bulunmadığı gibi vicdanlardaki yaraya merhem olacak bir adım dahi atılmadı.
‘Soruşturma’ kayboldu
“www.turkintikamtugayi.8m.com” isimli internet sitesinde, bombanın nasıl hazırlandığı anlatıldı. Yayınlanan fotoğraflardaki mekanın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı’na bağlı bir binanın bodrum katı olduğu iddiaları dolaşırken, polis beton zeminin bulunabileceği otelleri araştırmakla yetindi. Soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, merkezi İngiltere’de bulunan ve ücretsiz web hizmeti sunan “8m.com” şirketine ulaşarak “turkintikamtugayi.8m.com” isimli sitenin kim tarafından ve kim tarafından kurulduğu yönünde bir araştırmaya girmedi. Konuyla ilgili soruşturma ise Diyarbakır Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı arasında kaybolup gitti.
amed-patlama1Tazminat taleplerine ret
Yaşamını yitiren 10 vatandaş ile yaralananlar için İçişleri Bakanlığı aleyhinde “idarenin sorumluluğu vardır” ilkesi gereğince 350 bin YTL ile 700 bin YTL arasında değişen miktarlarda tazminat başvuruları yapıldı. Ancak Bakanlık tarafından bu tazminat talebi reddedildi. Diyarbakır Valiliği ise “Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun” çerçevesinde çeşitli miktarlarda tazminat kararı aldı. Buna yönelik itirazlar, Bölge İdare Mahkemesi’nde devam ediyor.
‘Her gece rüyamda görüyorum’
Olayda Nazar, Nazlıcan ve Abdullah adında 3 çocuğunu kaybeden ve kendisinin de bacağı kopan Maide Çetinkaya, olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen her gece rüyasında olayı tekrar tekrar yaşadığını anlattı: Bir çocuk termosu kaldırırken patlama oldu. Kendimden geçtim. Kendime geldiğimde oturmuş vaziyetteydim. Kızım Nazar’ı kaldırmak için elini tuttum ama kolu elimde kaldı. İnsan unutamaz.
Tazminat değil, yargılama
Patlamada 6 yeğenini ve bir ablasını kaybeden kendisi de sakat kalan Emine Yetişecek ise patlamadan sonra yaşadığı travmayı atlatamamış. Patlamada sağ bacağı dizden, sol ayak ve sol el parmakları kopan ve sol gözünü kaybeden Yetişecek, “Olaydan sonra ablamın oturduğu evin kapısı bir daha açılmadı” dedi. Emine Yetişecek, kendisi, ablaları ve yeğenleri için Valilik tarafından verilmek istenen tazminata da tepki göstererek, “Onlar dünyanın malını verseydi ben yeğenlerimin bir tırnağını bile vermezdim. Bizi öldürüp yaralayan katiller de hala insanların içinde geziyorlar ve yeni katliamlar yapıyorlar. Adalet istiyoruz” dedi.
‘Bir aile yok oldu’
Mizgin, Zilan, Şilan, Evin, Barış ve Hebun isimli 6 çocuğu olan Faide Demir ise 5 çocuğu ve gelen misafirleri ile birlikte Koşuyolu Parkı’na gitti. Faide Demir’in oğlu Hebun tatil olduğu için Silvan’da dedesinin evinde eşi Mehmet Demir ise Ankara’da idi. Patlamada anne Faide Demir ile Mizgin, Zilan, Şilan, Evin adlı çocuklar hayatlarını kaybetti. Geriye baba Mehmet Demir, Hebun ve patlamada sağ ayağı kopan Barış kaldı. Protez bacak ile yürümeye çalışan Barış’a şimdi halası Hediye Demir bakıyor. Hediye Demir, Barış’ın annesi ve kardeşlerini kaybetmeyi kabullenemediğini ve sürekli ağladığını anlattı: İlk yıl hiç kimseyle konuşmuyordu. Bu yıl artık bazen gelip bizimle konuşuyor. Bizden bir şeyler isteyebiliyor.
‘Oğlum 4 dil biliyordu’
Patlamada yaşamını yitirene Rohilat Aslan’ın annesi Remziye Aslan, “Benim oğlum dört lisan biliyordu (Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Fransızca). Oğlum çok insancıl biriydi. Arkadaşlarıyla lokmasını paylaşırdı. Bir arkadaşının sıkıntısını kendi sıkıntısı olarak görür ve onu çözene kadar günlerce yatmazdı” diyerek, yaşanan vahşeti hiç bir zaman unutmayacaklarını ifade etti: Bir şarapnel parçası kalbine saplanmıştı. İçim yanıyor. Allah benim ahımı, bu olayı yapanlar ve yaptıranlardan alsın. Bundan sonra yaşamamın tek nedeni adaletin yerini bulması içindir.
LEYLA SÖĞÜT / HİKMET ERDEN/ DİHA/AMED YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

1 Yorum:

Anonymous said...

Well written article.